Siyaset

Siyaset
"Bir adamın herkese benzememesi için her şeyin yapıldığı bu aptal dünyada; herhalde imkansız diye bir şey yoktur gerçeğine sarılanlara da, düşmanca bakmak o derece abes kaçacaktır." Meral Meri

22 Nisan 2012 Pazar

*-ONUN ADI-*Արամայիս

*-ONUN ADI-*Արամայիս

*

Ben adını koymuştum ,onun adı sırdı,
Onun adı, rüya şehirli çocuktu
Adını ben koymuştum,deliydi hatta çılgındı
Rüyalar kentinden gelmişti,
Belki onyedinci yüzyıldan..
***
En çok neyi severdi bilmiyorum!
Bunu önemsemiyorum,ruhum izin vermiyordu.
***
Ben adını koymuştum,onun adı bahar çocuğu,
Siyahı severdi en çok,ama renkli biriydi
Bildiğim bir şey yoktu aslın da,
Ben sadece önemsemiyordum,
O böyle mutluydu,bende..
***

Tanrı, onu kutsamıştı,
O söylemese de, hissederdim
Tıpkı William Shakespeare'nin dediği gibi
"Cehennem boş; tüm şeytanlar burada."

***
Evet o,böyle içinden geçiriyordu.
Bu dünyayı anlayamıyordu,
Aslında anlamak istemiyordu
Ama istiyordu, sevmek istiyordu sizleri,
İzin vermiyordunuz ;
Yürekleriniz katılaşmıştı ,tarihi yaşıyordunuz,
Canı yanıyordu işte o, vakit.

***

Ben adını koymuştum,onun adı bekleyişti
Aslında beklemekten nefret ederdi,
Bu onun için, yağmurda ıslanmak gibi bir şeydi.
***

Çıplaklığı seviyordu,aslında edepliydi
O ,sadece masumluğu seviyordu..
***
Ben adını koymuştum,onun adı özlemdi,
Özgürlüğü severdi,özgürlükte ki,hürriyeti.

Siz bilmezsiniz onu,iç dünyası savaş yeri gibiydi
Yaşamak istiyordu, dinini yaşar gibi yaşamak.
İstemek ayıpmıydı?
Doğmak ve ölmek nasıl ayıp değilse ,
O'da yaşamak istiyordu, sadece sizli veya sizsiz.
***
Bir yer vardı kalbin de
Oldukça yakındı, avuçlarındaymışcasına
Ve gene uzaktı var olmamışcasına,
İçinden şunu diyordu,
"Bir ara mayıs'ta kalmalıyım ;kalmalıyım ve yaşatmalıyım beni."
***
Evet tam olarak içinden bunu demişti.
Kendini bulmaya gidecekti
Ve onu hiç tanımıyordum;
Eğer tanısaydım biliyordum ,o zaman şöyle diyebilirdim,
Gidecek ti, buralardan giderken pantolonun cebine ,kare
Ellerini koyarak gidecekti
Ressam gibi şair gibi gidecekti,
Üniformalı bir asker gibi gidecekti..
***

Ve yine tanımıyorum onu,
Tanısaydım şöyle diyebilirdim,
Korkuyor !
Hemde çok ,çünkü biliyor
Zor yaşamın ,kurumuş ağaçlarını..
***
Ben adını koymuştum,onun adı uzaklıktı.
Aslında,yakınlaşmak için var gücüyle savaşmıştı,
Tıpkı bir şövalye gibi
Onun adı umut rüzgarı olarak kalmıştı,
O ,gitti ama adı kalmıştı...
____Meral Meri___
16.04.12.

KONT BRYANT(Yükselen kimse)


Nisan 1918 Lyon 'da  bir pazar sabahı güneyden gelen ılık rüzgar
nasıl da ihtişamlıydı,
sakin bir sabah,
sarımsı ve az gri her yer ,gözümün gördüğü her yer..
Sıcak bir kahfe istermisiniz Kont Bryan ?
Lütfen .
Bugün herkes nere de Edmon?
Efendim herkes sabah ayini için Fourvière Katedraline gittiler.
Peki o halde teşekkürler,
Efendim çok saygıdeğer madam Ange bugün sizinle önemli bir
konu hakkın da görüşmek istiyorlar ,saat kaç gibi randevü vermemi
istersiniz?
madam Ange'ye bugün onu kabul edemeyeceğimi ve çok önemli
bir iş için kent dışına çıkacağımı ilet.
Peki efendim.
___Bölüm 2
Ben bir Lyonnais olarak burda bulunmaktan onur duyuyorum beyler
ve bayanlar burda bulunma  sebebimizi açıktır ki,
Bulunduğumuz savaş ,şimdi sizler de biliyorsunuz ki bu savaşın
sonlarına yaklaştığımız günlerdeyiz .
En sonunda zafer yine bizimle birlikte ,katliam dolu günler geride kalacaktır
İnanıyorum ki sizler de benimle hemfikirsiniz?
Lyon Belediye Sarayi'da alkışlar fırtınası kopmuştu; zafer öyle ya da,böyle
bir şekil de tüm Fransa'ya ulaşmıştı ,artık beyaz günler yeşermekteydi
Kendilerince böyle diyorlardı"Beyaz günler yeşerecek"
____Bölüm 3

Kont Braynt, toplantı sonrası Lyon - Saone Irmagi ve La Feuillée koprusu üzerinde,
biraz gün batımını izlemek için durdu, sabah Edmon ,ne söylemişti ?
Onu düşündü ,anımsadı madam Ange, ona önemli bir şey söyleyecekti,
Acaba bu önemli şey neydi ?Bir an Kont heycanlanmıştı!
Madam Ange evliydi ancak mutsuz bir evliliği vardı ,Kont'dan da hoşlanıyordu bu
gözden kaçacak gibi değil di, en azından uşak Edmon'dun.
Hoş kont içinden şöyle geçirdi <Benim de gözümden kaçmıyordu>
ve kendi kendine gülümser buldu kendini,yoksa kont da, madam Ange'ye boş değilmiydi?
____Bölüm4

Efendim hoş geldiniz.
Hoş bulduk Edmon, her hangi bir havadis varmı?
Madam Ange ,dışındamı? Sanırım yok!
Madam Ange, tüm öğleden sonra çalışma odanız da sizi bekledi ,
büyük salona aldım kendilerine çay ikram ettim,size anlatacakları mühim şeylermiş
öyle söyledi.
Peki Edmon ,teşekkür ederim ve unutmadan bu sabah kent dışına çıkamadım toplantı
vardı Belediye sarayın da,unutmuşum onunla meşkale oldum.
Efendim siz niçin kent dışına çıkacaktınız?
Babam için ,biraz hastalanmış onu görmeye gidecektim ,yarın ilk işim bu olacak.
____Bölüm5

Madam Ange ,hoş geldiniz ,üzgünüm sizi çok bekletmişim maruz görünüz.
Hoşbulduk Kont Braynt ,mühim değil vaktim vardı ,inanın önemli olmasa gelmezdim
zaten doğru değil bekar bir kont'un malikanesin de bulunmam ,
neyse sözü uzatmadan önemli havadisi sizinle paylaşmam gerekiyor.
Nedir mesele?
Duydum ki babanız çok hastaymış?
Siz nerden biliyorsunuz bunu?
Orası önemli değil.
Evet bende yarın babamı ziyarete gidecektim .
İşte bende bunun için geldim babanız haber yollamış ,
bu gece yarısı ikimiz birlikte babanızın evine gitmemiz icap ediyormuş.
Peki neden ?
Bilmiyorum ,sadece mutlaka bu gece gitmemiz gerektiğini ilettiler haberciler.
Peki,o halde saat şuan akşam yedi ,dokuz gibi çıkarız öyleyse.
Peki .
Eşiniz bu duruma ne der ?
Haberi var .
Peki ,bu durum da sorun yok____

___Meral&Meri___

19 Nisan 2012 Perşembe

-BİR GARİP ZAMAN-

-

Bir ova vardı
Bintepeler de,  onlarca tümülüs  ,kraliyet idi onun adı.
Anılsın en görkemli tepelerin de,
Meşaleler yakılsın , ruhları canlansın yeniden..

Kil, bir yandan gelir üstüme
Toprak bir yandan,
Ruhum görüyor ,tarihimin izini o'da ölü değil ya !
Fresko'lar bir bir, yer değiştiriyor tıpkı ben gibi

Öyle bir özlemdir bende ki,
Su sarnıçlarım ,
Tapınaklarım
Vede kalelerim..

Sana ulaşmaya yetmiyor ki,derin zaman
Nehirlerim eskiyor içim de,
Şimdi ebediyet denilen o yer de
Yeşermeye çalışıyor bir garip ruh..

Ne saraylar gördüm,göz çeşmem pınar ,
Ne haremler keşfettim ,canıyürek tutsak..
Gönül eyledi beni  bir kaya mezarı,
Apadana salonların da, olmuşum ağır bir taş .

______Meral&Meri______
           18.04.2012.

-OYALAMA TAKVİMİ-

-

Aldırmıyorum artık gidişlere
Ağırlığınca anlıyorum ki,
Gidişleri izlerken ardı sıra
Harcanan hayatlar ne de,fazla

Aldırmıyorum artık gidişlere
Pek fazla sitem yüklü değilim ayrıca,
Hem zaten ne önemi var ki gidenlerin ;düşünmenin?
Oyalama takvimi diyorum ben onlara..

Aldırmıyorum artık gidişlere
Ölülere,dirilere aldırmıyorum
Hiç ,hiçmi hiç aldırmıyorum
Yaşlanma aynaları diyorum ben onlara...
___Meral&Meri____
    18.04.12.

-EZİLEN ZAMBAKLAR-

-
Tüm beyazlıklar kan rengini almasaydı eğer,
Dünya nekadar saf bir şelale olurdu kimbilir..
Merak ediyorum içinde ki katliamları ?
Soruyorum her seferin de, çığlık derecesin de bir sessizliğin var;
Bazen camın kenarına yaşlı bir ihtiyarın gözüyle
Bakıyorsun .
Nereye baktığını merak ediyorum?
Oysa bende bakıyorum buğulu camdan dışarıya,
Gördüğüm tek şey uzaklık!
Tahmin edersin ,o bıraktığımız uzaklık..
Tüm siyahlar hakim almasaydı bizi,
Kan rengine dönüşmeseydi tüm nehirlerimiz,
Belki gitmezdik ,belki hep kalırdık
Sürgün edildiğimiz vatanımız da,
Kimbilir belki o zaman, zambaklarımız ezilmezdi
Savaşan adamların ayakları altın da..!
____Meral&Meri____
     /19/04/2012/

14 Nisan 2012 Cumartesi

-YOK İŞTE-

-YOK İŞTE-


-

Zamanın aktıtığı bir yerdeyim
Sadece uyuyorum sessiz ,sakin uyuyorum,

Zaman akıp gitmekte ,nereye gitmekte?
Meçhule yollanmış ömrüm,bense uyuyorum sadece

Uykusuzluk derecesin de hem de,
Öyle paranparça ,bitap halde uyuyorum ,

Uyutuluyorum aslında,kanıma ,
Kalbime ,tüm hücrelerime varana dek uyutuluyorum.

Aslında gözlerim hep açıktır ama
İşte gel görki,gölgelerdeyim ,sislerdeyim

Bulunmamacasına bir yerlerdeyim
Lakin adını ben bile bilmiyorum,nerdeyim?

Bir şeylere susadım hemde çok ama yok,
Yok işte anlasana ,anlaşılamayan bende yok yok..

Zamanın içinde ücra bir yerde ben,
Bensizlikten çıkmak için savaşan yine ben,

Hep hep,ben ama yok işte,
Yoksul bir gramafonun gıcırdayan sesi gibi yoksulum anlasana!

Kimsecikler geçmez burdan ,bilirim geçmez
Geçseydi ömrümün geçtiği yerlerden ,namelerden,sesten

Hatta sessizliğimden bile geçmezmiydi?
Ama yok ,yok işte..

Anlamsız pek çok anlamsız sayfalardan ibarettim,
Kişiliğimden ödün vermeye vermeye ,ne çok ıssızlaşmışım ben

Ahh...ben ve bebekliğim,emekleyişlerim..
Biride çıksın be!

Çıksın ki,desin varlığınla ihya ettin beni
Ama yok,yok işte anlamısız bir düşüncede kaybolmak bu olsa gerek.

Çırpınmakmıdır hayat?
Mücadele etmekmidir?

İkisi olunca çokmu bizdeyiz?
Kaybolmuyormuyuz yani?

Pis palyaço'nun dediği gibi
"Dünya'yı kirletenlerin kefenleri de kirlidir."

Tıpkı vijdanımızın kirliliği gibi.
___Meral&Meri___
    14.04.12.

11 Nisan 2012 Çarşamba

İnsanlığımdan üşür oldum,örümceğin ağı kadar derinlerde olan beni çözecek kim kaldı?
Yok yok,isnasnlığımdan üşür oldum donar gibi hemde..
Meri Meral...

OLMAYACAK

Karşı ki, kaldırımlar sensizlikle inliyor
Gözlerim ayraç gibi açılsa ne kar
Yoksun yosun başım da,
Olmayacak işlerin bitişi mi bu?
Olmayacak ve güpegündüz
Çalıntı kalplerden gelen
Sevda damının süzüldüğü an gibi
Düştün yüreğime
Düştün ve o an yitirdim seni
Gözyaşım da...

.../Meral Meri

-GÖZLERİMİN ATLASI-

-
Gölgeler sarsılmıştı
Gözlerimin atlasın da,

Size en aykırı gelen silahımdı sevgim,
Sevgim yalnızdı bir çöl edasın da,

Sarışınlığım başaktandır,
Güneşten ve Nil'in sevgisindendir

Susuşum da,okyanuslarım konuşurdu
Okyanuslarım en küçük nehirlerinizle buluşurdu,

Zaman dairem de,kuklalar oynatılıyordu,
Tanrım ne acı sevgilerimiz varmış

Yakın bir el, ne çabuk sönüyordu
İzmarit gibi derim kül oluyordu avuçlarınız da,

İklimlerimi yörüngemi de,kasırgalar  o,
Devasa kasırgalar oluşturuyordu,

Tutuşur gibi
Gözlerimin atlasın da.
___Meral&Meri___
   11.04.2012.

NOEL

***Noel akşamı kar yağıyor***
*** çatılardan düşüyor camlara***
***Kız kardeşim ve yavru köpeğim tatlı uykulara dalıyor***
***Kar şiddetini arttırdıkça daha heycanlanıyorum***
***Sislerin ve Yıldızların içinden zil sesleri duyuyorum***
***Yada duymak hoşuma giderdi***
***Düşlüyorum Geyikleri Ve Noel babayı***
***Dahası bu yıl istediğim hediyeyi düşlüyorum***
***Karşı kaldırımda****
*** Sokak lambasında binlerce kar taneleri düşüyor***
***İzliyorum düşüşlerini ve kayboluşlarını***
***Bu yıl bir yaş daha büyüyorum***
***Tam sizin yaşınıza basacağım***
***Ve her zaman Noel babayı düşleyeceğim***
*** Natalis Doğum günüm Güneşle ısınacak***
***Yeni haberler duyacağım***
***Kutsal gece yer yüzüne inecek***
***Ve advent dönemi yıldızlarla süslenecek***
***Hazırlıklar incilerle pekişecek***
***Şekerler açılacak***
***Mumlar yakılacak,yirmidört pencere özenle açılacak***
***Kale'den Nikola'ya sesleniş gönderdim***
***Dev çorapları ,şömine başına astım***
***Kuzey kutbuna selam yolladım***
***Hadi Noel baba güldür,gülümset bizi***
***Meral&Meri***

خودم را
مگر چه شده ؟
این یک شاخه است؛
به بار خواهد نشست
درست مثل ما

مرال
ترجمه:صابر حسینی

"Bulutların üzerindeymiş gibi hissediyorum kendimi
Ne var ki, bu bir ağaç dalı
Olgunlaşacak olan biz gibi tıpkı."

meral

4 Nisan 2012 Çarşamba

JADE'NİN GÖZLERİ

Kâşifler geçti senden;
Sen geçtin en yeşilinden,yeşiminden,
Yarı değerli yeşil taşından...


Jade'nin gözleri ,yapa yalnız!
Fas'lı kız yasta,giden eşin ardından;
Ruhu zincirlenmiş,gölger saygıda...


Kâşifler geçti senden ;
Sen geçtin dizelerimden,bugün gibi
Yarı öksüz,yarı yetim tam değilim ...


Jade'nin elleri boş,avuçları terli değil!
Güneşi çalınmış, Leylak gibi.
Beyaz kuğular, dans etmiyor artık...


Kâşifler geçti senden;
Sen geçtin selimiyeden,bir anlıktı zaten duruşun ;
Selâ okunur gibi bir anlık geçtin,gittin...


Jade'nin bedeni ürkek,siması solgun!
Gönlü kırgın,Gülleri bedbaht firarda...
Ağlayan kadın büstü gibi öylece haraketsiz....
___Şair Meral&Meri___
06 Temmuz 2011 Çarşamba

MERİ'NİN DÜŞ KENTİ (3)

Bu kısa mola sonunda artık  dinlenilmiş,
Tekrardan yola  çıkılabilinirdi
Nisan yağmurları göz açıp kapayıncaya dek
Ilık rüzgar gibi gelip geçmişti .

Birden kamyonet ani bir firenle
Yalpalayarak durmuştu
Meri, şöföre baktı ve ne olduğunu henüz anlayamadan,
Şöför kapıyı açıp ,kamyonetin önüne geçti
Ahh... dedi tam zamanında durduk küçük hanım
Meri, şaşkınlıkla şöföre sordu
Niçin durduk bu ani duruş nerden çıktı?
Şöför bey,hafifce irkilerek geliniz dedi,
Bir bakın şu sevimli şeye,az kalsın eziyorduk,

Zavallı  yavru bir tavşancıktı,
Nasıl da ,korkudan tir tir, titriyordu;
Aniden yola atmıştı hayvancağız kendini
Bir kaç saat öncesi yavru tavşanın ,
Yuvasına bir kurt saldırmış ve
tüm aileyi yemişti,
Yavru tavşan zor kaçmıştı bu engabeden ,
Şimdi can havliyle atı vermişti yola kendini..
Meri ,düş kentine ilerlerken
Bu sevimli yaratık sanırım yeni yol arkadaşı olacaktı.

Çünkü işin şaşılası tarafı şuydu ki,
Meri'nin apar topar ,yeni kente yolculuğunda ki,
Sır aydınlık kazanacak tı,yeni yol arkadaşıyla birlikte...
____Meral&Meri____
       30.03.2012.

BENİM SEVGİLİ DOSTUM

İstasyonda ki tüm inen yolculara
Dikkatle baktım ,
Ama o ,inen yolcuların arasında yoktu ;
Bekledim insan ömrümce bekledim,
Sanırım bu yeterli değildi..

Onca zaman geçmişken aradan,
Mevsimlere inat hala ilk günkü gibi
Beni heycanla karşılamıştı .
Sanki hiç ayrılmamıştık
Ve zaman oracıkta donmuştu hafızalara inat.


Şimdi ben gittim,
Tekrar geldim ama sen yoktun.
Var olan bir şey vardı
Seni ne zaman hatırlasam ,o hatıralar
Beni alt üst etmeye yetiyordu;
Çünkü zaman zaman,karşıma okadar canlı çıkıyordun ki,
İçimden bir şeyler kopup sana ulaşıyordu.

Şimdi hatırlamıyorum kaç zaman geçtiğini;
Yıllar geçti bunu biliyorum.
Sen en iyi dostumdun ..
Bir gün seninle yeniden kavuşacağız
Ve sana söz veriyorum
Seni sevdiğim gibi seveceğim yeni seni,
Benim sevgili dostum...
__Meral&Meri__
  29.03.12.

SAKKA

Kaldırımlarınız oldukça eskimiş,
Ne sakkalar geçti üzerinizden
Eksiğim bir yetim Beyoğlu;
Eksiğim bir öksüz Çamlıca..

Hasretmidir acep şu sokak ,şu eski çeşmeye?
Kırba'ya vede tulumbalara?
Ciğerim rubeti bile özler olmuşken,
Neylesin canı yürek deri yeleği
Suyun yüksendiği bir mahalle yok ise divan da.

Üryanım geldi, her mahallede bir sakka,
Evlerin sokağa bakan cephesin de
Bir saka deliği ;bir küçük teknecik
Ahh..! O anıları anımsadıkça
Bir çöl oldu  çorak gönlüm
İşte tam burda ,damaklarım kurur
Olsa da bi "saka" içsek beş paraya şerbetsi suyundan,

Bir rüzgar esti Nerval idi adı
O'da hayrandı bir vakitler sizlere ,
Çeşit çeşit ,şişelerde ki,şerbetsi sularınıza...
____Meral&Meri____
       28.03.2012.

MERİ'NİN DÜŞ KENTİ(2)

Ulu ağaçlıklar ve  bir demir yığınını andıran
Bir kule göründü ,böylece vadiden geçip gidilmiş ti artık,
Oracıkta durup soluklanılacak tı
Çevresin de sadece gri renkli bulutlar
Nisan yağmurlarını karşılıyordu yer yer

Kamyonette ki,eski püskü eşyalar
Ilık ılık yağan yağmurla buluşuveriyordu
Sumak'ların dışında ki ,tüm eşyalar hoşnutsuzdu anlaşılan
Meri'nin düş kentine yolculuğu ara ara verilen
Molaların dışında gayet sakin geçiyordu

Etraf öyle sakindi ki, gözlerini kapadığı an
Sadece rüzgarın yapraklara vurduğu ahenkli hışırtıdan başka
Hiç bir ses yoktu..

____Meral&Meri___
       27.03.2012.

MERİ'NİN DÜŞ KENTİ (1)

Tüm yol hazırlıkları tamamlanmıştı
Eski püskü eşyalarla dolu küçük bir kamyonet
İki sumak saksısı,onlar da hazırdı gitmeye artık
Meri'nin düş kentine doğru ,yeni yeşil yaşama gidiliyordu artık,


Küçük küçük ,not yaprakları elindeydi Meri'nin
Bugün saat 09 da yola çıkılacaktı
Bu küçük not artık yolda mola vermeliydi
Meri'nin düş kentine giderken bir süre eşlik edecekti sadece..

Vadi boyu ilerlerken yeni kentte, yeşil bir yol  eşlik edecekti
Vadi yemyeşil bir örtüyle bezenmişti  sanki
Gelincikler hafif boyunları bükük halde el sallıyorlardı
Meri'nin düş kentine gidiş yolunda..
____Meral&Meri____
      26.03.2012.

CAHİL

-
Ne ekiyorsan onu biçersin!
Yo...yo.. hayır
Ne ekiyorsam onu biçmiyorum!
O kutsal saydığım ata sözü
Bu devrin dervişleri için geçerli değil
Değil çünkü devlik hüküm sürüyor;
Hüküm sürüyor çünkü oyun pazarı kuruyorlar
Bizler iyi çok iyi kanıcıyız;
Bizler çok iyi kurbanız siz kan emicilere
Vanpirleşmiş bedeniniz ki,
İyilik bilmez devrin çocukları,
İyilikten maraz doğar demişya atalarımız
Pek doğru demişler işte
İyilik nedir?
Erdem nedir?
İnsanlık nedir?
Hergün ben nasıl iyi bir insan olurum cümlesinin,
Ağırlığını terazileştirirken,
Bu devrin devleri,bunu hastalıklı zihniyet diye
Dalga denizine boşaltıyor kusmuk gibi!
Kim ne ederse kendine edermiş ya hani,
Hani nerde engin ufuklarınız?
Zavallı zihniyetleriniz öyle kararmış ki,
İşte ne demiş (Hz.Ali r.a.)
"Cahil ile sakın latife etme.
Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar. "(Hz.Ali r.a.)
_____Meral&Meri_____
      02/04/2012/

-ZAMAN-

-

Bir başka yerden ,bir başka yere gidiyor benliğim
Ben bir başkası oluyorum
Başkası ben oluyor
Uzaylı dışında her şey oluveriyorum

Her şey dedimse sen olamıyorum
Ve her şey zamanın içinde sen oluyordu
Sen zamanın dizi filmi oluyordun
Ben zamansızlığından yola çıkıyordum

Zamansızlığın dedimse
Oluşmamış bir zamandan varsayarak
Düşlemediğin ,düşünmediğin zamandan bahsediyorum
Ben tam olarak ordan zamanına karışıyorum...
___Meral&Meri___
      03.04.12.

YOLCULUK

Yolda olmak, gecenin ay ışığına ulaşmak gibidir.
Düşünebiliyormusunuz?
En sevdiğinize ulaşıyor
Ve gene en sevdiğinizden ayrılıyorsunuz;
Ama mutlu ama hüzünlü
Ve biliyormusunuz?
Benim yolum da,
Yolculuğum da,
Hep bir şarkı kadardır ,
Ne tamamen kopar
Ne tamamen ulaşırım
Sadece tatlı,dinlendirici
Yıldız gibi bir şarkıdan ibarettir...
___Meral&Meri____
    30.03.2012.

BİR KARE RESİM

Üşütüyormu seni yalnızlığın?
Geçmiş bukadarmı çok özlenir diyorsun yani?
Resimlerim de kayboldum biraz önce
Ne çok yaşanmışlıklar varmış meğer,
Meğer bende yaşamışım birşeyleri,
Bilmiyourum diye bir şey yok,
Biliyorum bir şekilde yaşamışım sizleri
Şimdi her bir kareniz de ,
Ezan sesinden önceki sessizlik gibiydiniz...
____Meral&Meri____
        04.04.12.