Siyaset

Siyaset
"Bir adamın herkese benzememesi için her şeyin yapıldığı bu aptal dünyada; herhalde imkansız diye bir şey yoktur gerçeğine sarılanlara da, düşmanca bakmak o derece abes kaçacaktır." Meral Meri

29 Kasım 2016 Salı

Bal des pendus~Arthur Rimbaud

Bal des pendus
-
Au gibet noir, manchot aimable,
Dansent, dansent les paladins,
Les maigres paladins du diable,
Les squelettes de Saladins.

Messire Belzébuth tire par la cravate
Ses petits pantins noirs grimaçant sur le ciel,
Et, leur claquant au front un revers de savate,
Les fait danser, danser aux sons d'un vieux Noël !

Et les pantins choqués enlacent leurs bras grêles
Comme des orgues noirs, les poitrines à jour
Que serraient autrefois les gentes damoiselles
Se heurtent longuement dans un hideux amour.

Hurrah ! les gais danseurs, qui n'avez plus de panse !
On peut cabrioler, les tréteaux sont si longs !
Hop ! qu'on ne sache plus si c'est bataille ou danse !
Belzébuth enragé racle ses violons !

Ô durs talons, jamais on n'use sa sandale !
Presque tous ont quitté la chemise de peau ;
Le reste est peu gênant et se voit sans scandale.
Sur les crânes, la neige applique un blanc chapeau :

Le corbeau fait panache à ces têtes fêlées,
Un morceau de chair tremble à leur maigre menton :
On dirait, tournoyant dans les sombres mêlées,
Des preux, raides, heurtant armures de carton.

Hurrah ! la bise siffle au grand bal des squelettes !
Le gibet noir mugit comme un orgue de fer !
Les loups vont répondant des forêts violettes :
A l'horizon, le ciel est d'un rouge d'enfer...

Holà, secouez-moi ces capitans funèbres
Qui défilent, sournois, de leurs gros doigts cassés
Un chapelet d'amour sur leurs pâles vertèbres :
Ce n'est pas un moustier ici, les trépassés !

Oh ! voilà qu'au milieu de la danse macabre
Bondit dans le ciel rouge un grand squelette fou
Emporté par l'élan, comme un cheval se cabre :
Et, se sentant encor la corde raide au cou,

Crispe ses petits doigts sur son fémur qui craque
Avec des cris pareils à des ricanements,
Et, comme un baladin rentre dans la baraque,
Rebondit dans le bal au chant des ossements.

Au gibet noir, manchot aimable,
Dansent, dansent les paladins,
Les maigres paladins du diable,
Les squelettes de Saladins.

Arthur Rimbaud

Allah is the best of listeners and the one who listens when no one listens, the One who answers when no one answers.Dr. Bilal Philips



Allah is the best of listeners and the one who listens when no one listens, the One who answers when no one answers.Dr. Bilal Philips

Never search for your happiness in others. Find it with Allah, and you will feel happy even when you are alone.


Never search for your happiness in others. Find it with Allah, and you will feel happy even when you are alone.

Biz birbirimize hep bağlıydık, hem de aldata aldata, şu yarınları. (Meral Meri)

Biz birbirimize hep bağlıydık, hem de aldata aldata, şu yarınları.  (Meral Meri)

Meral Meri/ Mavi Masalımın Yeşil Kırıntıları/Burayı Anımsıyor Musun


Geçmişime gitmem demek, oraya ait sevgilerimin hâlâ canlı bir nefes aldığının göstergesidir.
Ama ben geçmişine sık uğrayan o şanslardan biri değilim.

Meral Meri/ Mavi Masalımın Yeşil Kırıntıları/Burayı Anımsıyor Musun

A La Claire Fontaine - The Painted Veil (With Subtitles)


Meral Meri


İnsan yok olma pahasına hiç birini sever mi,tastamam onda iken?
Kendisi ise yarım yamalak ve de eksik küçülerek?

Meral Meri

27 Kasım 2016 Pazar

Cahit Zarifoğlu

Önümüzde bir çınar yükseliyor
Her gece atlılar geliyor ona
Destan söyleşip gidiyorlar
esmerlikleri
Tutuşup kuruyan dudakları kalıyor sabaha.
Cahit Zarifoğlu

Cahit Zarifoğlu

Sabah trafik,
Çınara kim bakar?
Kim geçer dallarından...
Bahar mı geliyor?
Komşunun balkonunda
Çamaşırlar renk rangarenk...
Cahit Zarifoğlu-Artist:Tolle Perry

Meral Meri /Akıntı

Gelemem ki kendime;
Rüzgarlar,sisler,yağmurlar,güneş,
Ve bulutlar; açıp örtmüyorsa canımı...
O zaman içime ait değil bu kırık dallar,
Bu lal gibi diller ,bu kusurlar,
Ait değil gibi yaşamlar ,değil bana ait o zaman bu canlar;
Acılar,neşeler,gülmeler,hıçkırmalar,feryatlar; açıp örtmüyorsa canımı;
O zaman ardım sıra dizilen bu ölümler,bu diriler değil bana ait!
Meral Meri /Akıntı

26 Kasım 2016 Cumartesi

Madam Butterfly ~Aria ~Un bel di vedremo~Giacomo Puccini


Meral Meri /Bütün Ben Bilsin





Bir hakarete yenik düşen ulu ağaç
Bir yağmurdan medet umacak değil ya
Akıp gidecek elbet aşka yenilmeden

Bir canın ağrısını duyan kalp 
Bir başka kalpten medet umacak değil ya
Dua edecek elbet aşka yenilmeden...

Meral Meri /Bütün Ben Bilsin

Andre Kohn





"Gözüm seni -aklım seni -kalbim seni ,yalnız bırakmadığında ve seni yaşadığında; çok hissedilir bir mucize oluyorsun sen..." Meral Meri

"Gözüm seni -aklım seni -kalbim seni ,yalnız bırakmadığında ve seni yaşadığında; çok hissedilir bir mucize oluyorsun sen..."

Meral Meri

The Perishers - Nothing like you and I

Emil Michel Cioran~Gözyaşları ve Azizler


Yaşamı tutkuyla sevenler dışındakilere ölüm hiçbir anlam ifade etmez.
Ayrılacağı bir şeyi olmayan biri nasıl ölebilir ki?
Ayrılık hem yaşamın hem de ölümün olumsuzlanmasıdır.
Ölüm korkusunun üstesinden gelmiş biri, yaşam karşısında da zafer kazanmıştır;
Çünkü yaşam bu korkunun diğer adından başka bir şey değildir.

Emil Michel Cioran~Gözyaşları ve Azizler

Küçük Prens~Antonie de Saint Exupery


"Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden " dedi tilki..

Küçük Prens~Antonie de Saint Exupery

Puşkin ~Meral Meri

Puşkin
~
Moskovada olağandışı bir gündü,
kumral,oğlan çocuğu,
güne doğdu,tebessümle.
Ekaterinoslava sürgüncü genç bir beden,
izahı zor...
Daha ne sürgünler gördü!
Meçhule gömülü bilgi birikimi!
İçselliğin durağan hali hakim,sefalet midir,sefamıdır bilinmez.
Puşkin, için yeni bir beden gibi taze bir gün..
Rusya beyaz bembeyaz kar yığını,
Çocukluk mirası,burjuvalı gençlik.
Gidişat taze bir gün gibi tükeniyordu.
Dahası Saint Petersburg, gün gibi ortada çırıl çıplak.
Puşkin,düello meydanında,o ve azılı katili,
yasak aşkın düpedüz oyunu idi.
Gri bulutların altında,toplandık,
korku ve ecele eleştiriler sunuldu,
dahası o gün bugündür,
unutulmazdı ölüm,
öncesi ve sonrası.
Ki ne önemi vardı,
ihanet mi,yoksa ölümün acısımı ağırdı?
Yoksa,unutulmak mı?
Ya da bir daha şiirleşememek mi?
Ne önemi vardı ki,
yok sayıldıktan sonra...
Ne Rusya,ne Moskova,
Ne de tüm ülkem,ağlama!
Eritmez içimin buzlarını.
Halkım perişan mı?
Çocuksu mu kaldım?
En sahtekar cesedim mi?
Daha soğuk ne olabilirdi?
Ben ılık bir bahar günü,
yeniden geleceğim,
sizlere şiirleşerek.
Tesselli etmez ama,
gelmek,gitmekten daha ağır olmasa gerek?
Humorlaşıp düşünmek yetmez beni,
kalbiniz ve ruhunuzun aynası gibi
kalmak ve gitmek,
ikisi de,bendim...

(Meral Meri)
09/02/2012/


Ryan Tedder -Meral Meri

Ryan Tedder
-
Rakibin olmadan asla
Yarışı kazanamazsın
Artık geriye bakmadan
Nasıl oldu demeden
Tanımalısın kendini
En küçük kuşku
Derinlere
Denizlere eker seni
Eninde sonunda
Rakibini tanımalısın...

(Meral Meri)

Beethoven Turkish March Op 113

Ave Maria ~by Geoff Zanelli~Christina England

'...Asıl kaybedenler kelebeğin içindeki o kısacık ama güzel zamanlara sığmayıp da aldananlardır.' Meral Meri

'...Asıl kaybedenler kelebeğin içindeki o kısacık ama güzel zamanlara sığmayıp da aldananlardır.'

Meral Meri

25 Kasım 2016 Cuma

Bilal Philips


Don’t search for happiness in a place where you will not find it. Know that true happiness comes from Allah and lasts forever.
...
Mutluluğu, asla bulamayacağımız yerlerde aramayalım.
Gerçek mutluluk Allah’tan gelir ve ilelebed sürer.

Bilal Philips

Cahit Irgat/Dost


Sen benim günümdesin
Ben senin gecende,
Bir ucu sende denizin
Bir ucu bende...

Cahit Irgat/Dost

Timber Hawkeye

You can't calm the storm... so
stop trying.
What you can do is calm yourself.
The storm will pass.

Timber Hawkeye

Rainer Maria Rilke


İnsan ne kadar birikimliyse, tüm yaşantıları o kadar zengin nitelik taşır.
Derinlikli bir sevgiye ulaşmak isteyenin tutumlu davranması gerekir; böyle biri toplayıp devşirecek, sağdan soldan bulup buluşturduklarıyla bal üretecektir.

 Rainer Maria Rilke

Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum...

Edip Cansever

Nayyirah Waheed

there have been so many times
i have seen a man wanting to weep
but instead
beat his heart until it was unconscious.

Nayyirah Waheed

By Yasmin Mogahed

More than anything I just wanted to live a normal life. Any color was better than gray. And any ball was better than sadness.

By Yasmin Mogahed

Anton Çeho~Büyük Oyunlar


Pekala bizden sonra balonlar uçacaklar, ceketlerin modası değişecek...
Belki de altıncı hissi bulup geliştirecekler.
Ama hayat o eziyetli, o esrar dolu, mutlu hayat, yine eskisi gibi kalacak.
İnsan bin yıl sonra da yine hep öyle içini çekerek:
"Ah yaşamak ne zor!" deyip duracak, bununla birlikte yine, tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, onu istemeyecek!

Anton Çehov~Büyük Oyunlar

Cäsar Flaischlen~Güneşin Olsun Gönlünde

Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa
Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla en karanlık gününü
Bir şarkın olsun dudaklarında
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü
Başkaları için de bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi
Söyle onlara da,bir şarkın olsun dudaklarında
Yitirme sakın yürekliliğini
Güneşin olsun gönlünde
Ve her şey iyi olacak

Cäsar Flaischlen~Güneşin Olsun Gönlünde 

'Her söz bir orman gibi olacak bizim bu yolumuzda.' Rainer Maria Rilke

'Her söz bir orman gibi olacak bizim bu yolumuzda.'

Rainer Maria Rilke

Emîr Sultan

“Allah telanın yolunda olan bir kimsenin kalbinde, Allah telaya kavuşmaktan başka bir arzu bulunmaz.”

Emîr Sultan

Bediüzzaman Said Nursî

Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim.
Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu.
Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.
...
Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur.
Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım:
Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.


Bediüzzaman Said Nursî 

René Char

(...)
'İnsan kalacağız biz bağışlanmazlık pahasına.'

René Char

Albert Camus

Nefretin ortasında, içimde, yenilmez bir sevgi olduğunu buldum.
Gözyaşlarının ortasında, içimde, yenilmez bir gülümseme olduğunu buldum.
Karmaşanın ortasında, içimde, yenilmez bir sakinlik olduğunu buldum.
Tüm bunların içinde, farkettim ki...
Kışın ortasında, içimde, yenilmez bir yaz olduğunu buldum.
Ve bu beni mutlu ediyor. Çünkü dünya beni ne kadar hoyratça iterse itsin, içimde, onu gerisin geri iten daha güçlü- daha iyi bir şey var demektir.
...

In the midst of hate, I found there was, within me, an invincible love.
In the midst of tears, I found there was, within me, an invincible smile.
In the midst of chaos, I found there was, within me, an invincible calm.
I realized, through it all, that…
In the midst of winter, I found there was, within me, an invincible summer.
And that makes me happy. For it says that no matter how hard the world pushes against me, within me, there’s something stronger – something better, pushing right back.

Albert Camus

Yasmin Mogahed


I don’t answer to the slaves of Allah on earth. I answer to their King.
Allah’ın yeryüzündeki kullarına hesap vermem; Onların Hükümdarına hesap veririm.

~
Yasmin Mogahed

William Shakespeare 🍁 🍁 🍁

Love all, trust a few, do wrong to none…
Herkesi sev, az kişiye güven, kimseye yanlış yapma… 🍁🍁🍁

~
William Shakespeare

Anthony de Mello

“Why is everyone here so happy except me?”
“Because they have learned to see goodness and beauty everywhere,” said the Master.
“Why don’t I see goodness and beauty everywhere?”
“Because you cannot see outside of you what you fail to see inside.”
...
“Neden burada benim dışımda herkes bu kadar mutlu?”
“Çünkü onlar her yerdeki iyiliği ve güzelliği görmeyi öğrendiler,” dedi Usta.
“Ben niye her yerdeki iyiliği ve güzelliği görmüyorum?”
“Çünkü sen, içinde görmekte başarısız olduğunu dışında göremezsin.”

Anthony de Mello

Jalaluddin Rumi

The result of my life is no more than three words: I was raw, I became cooked, I was burnt. & Ömrümde elde ettiğimi anlatırsam, Şu üç kelimeyi geçmez; Hamdım, Piştim, Yandım.

~Jalaluddin Rumi

Four Seasons story /Dört Mevsim Hikaye

Four Seasons story /Dört Mevsim Hikaye

There was a man who had four sons. He wanted his sons to learn not to Judge
things too quickly. So he sent them each on a quest, in turn, to go and
look at a pear tree that was a great distance away. The first son went in
the winter, the second in the spring, the third in summer, and the youngest
son in the fall.
When they had all gone and come back, he called them together to describe
what they had seen. The first son said that the tree was ugly, bent, and
twisted. The second son said no–it was covered with green buds and full
of promise. The third son disagreed; he said it was laden with blossoms
that smelled so sweet and looked so beautiful, it was the most graceful
thing he had ever seen. The last son disagreed with all of them; he said
it was ripe and drooping with fruit, full of life and fulfillment.
The man then explained to his sons that they were all right, because they
had each seen but Only one season in the tree’s life. He told them that you
cannot judge a tree, or a person, by only one season, and that the essence
of who they are–and the pleasure, joy, and love that come from that life–
can only be measured at the end, when all the seasons are complete.
If you give up when it’s winter, you will miss the promise of your spring,
the beauty of your summer, fulfillment of your fall. Don’t let the pain
of one season destroy the joy of all the rest. Don’t judge life by one
difficult season. Persevere throughout the difficult patches and better
times are sure to come some time or later.
...
Bir zamanlar dört oğlu olan bir adam varmış.
Çocuklarına acele ve erken karar vermemelerini ve önyargılı olmamalarını öğretmek için onları eğitmek istemiş.
Her birini sırayla uzak bir yerde bulunan ağacın yanına gidip ona bakmak için göndermiş .
İlk oğlan Kışın gitmiş, ikincisi İlkbaharda, üçüncüsü
Yazın, sonuncusu ise Sonbaharda gitmiş.
Sonra birgün hepsini bir araya toplamış ve ne gördüklerini sormuş.
İlk oğlan ağacın çirkin, yaşlı ve kupkuru olduğunu söylemiş.
İkinci oğlan, “Hayır yeşillikle doluydu ve canlıydı,” demiş.
Üçüncü oğlan başka fikirdeymiş, “Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki, daha önce hiç böyle bir güzellik görmemiştim,” demiş.
Sonuncu oğlan, hepsinin de haksız olduğunu ve ağacın meyvelerle dolu, canlı ve hayat taşıyor olduğunu bildirmiş.
Yaşlı adam oğullarına hepsinin haklı olduğunu söylemiş, çünkü hepsi farklı mevsimlerde bu ağacı görmeye gitmişlermiş.
Onlara; “bir ağacı veya bir insanı, kısa bir süre veya bir mevsim tanıdıktan sonra yargılayamayacaklarını,” anlatmış. Ya”da neye sahip olup olmadıklarını…
“Gerçekleri ancak sonunda, dört mevsimi de yaşadıktan sonra görürsünüz.
Eğer Kışın vazgeçerseniz İlkbaharın nimetinden olursunuz;
Yazın güzelliğinden ve Sonbaharın bereket ve bütünlüğünden de.
Bir mevsimin acısının, diğer güzel mevsimleri silmesine izin vermeyin.
Hayatınızı bir mevsimi yüzünden yargılamayın. Unutmayın ki, ilerde şu anki zamanı arayabilirsiniz veya daha güzel günleri yaşamayı kaçırabilirsiniz.


24 Kasım 2016 Perşembe

"Canları yol bilir, yol gösterir bir hale getir." Hz.Mevlana

"Canları yol bilir, yol gösterir bir hale getir."

Hz.Mevlana

'Ben bir eskiciyim yol kenarında parçası olana...' Meral Meri


'Ben bir eskiciyim yol kenarında parçası olana...'

Meral Meri

Demedim Mi~ Özer Özel ~Pir Sultan Abdal





Demedim Mi
~
Güzel aşık cevrimizi 
Çekemezsin demedim mi 
Bu bir rıza lokmasıdır 
Yiyemezsin demedim mi 
...
Yemeyenler kalır naçar 
Gözlerinden kanlar saçar 
Bu bir demdir gelir geçer 
Duyamazsın demedim mi 
...
Bu dervişlik bir dilektir 
Bilene büyük devlettir 
Yensiz yakasız gömlektir 
Giyemezsin demedim mi 
...
Çıkalım meydan yerine 
Erelim Ali sırrına 
Can ü başı Hak yoluna 
Koyamazsın demedim mi 
...
Aşıklar kara baht(ı) olur 
Hakk'ın katında kutl'olur 
Muhabbet baldan tatl'olur 
Yiyemezsin demedim mi 
...
Pir Sultan Abdal Şahımız 
Hakk'a ulaşır rahımız 
On İk'imam katarımız 
Uyamazsın demedim mi
(...)
Şiir:Pir Sultan Abdal
Demedim Mi~ Özer Özel ~Pir Sultan Abdal 

Meral Meri



23 Kasım 2016 Çarşamba

Sakarya Türküsü (Ney Eşliğinde)- Sakarya Türküsü-Necip Fazıl Kısakürek



Sakarya Türküsü
~
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

Şiir:Necip Fazıl Kısakürek
Yorum: Murat Cahid Cıngı
Ney:Mustafa Cıngı





22 Kasım 2016 Salı

“Siz hiç ayrıldıkça çoğalan bir memleket daha gördünüz mü?” [Meral Meri]

“Siz hiç ayrıldıkça çoğalan bir memleket daha gördünüz mü?”
  [Meral Meri]

"Bu sessizliği seviyorum; içinde yabancı hiçbir el yok!.." Meral Meri

"Bu sessizliği seviyorum; içinde yabancı hiçbir el yok!.."

Meral Meri

★⋰˚ ”Bana acını yansıtırsan bunu anlarım ,ama bana sırtını dönersen işte ben bunu anlayamam!..” Meral Meri ★⋰˚ 

★⋰˚ ”Bana acını yansıtırsan bunu anlarım ,ama bana sırtını dönersen işte ben bunu anlayamam!..”

Meral Meri ★⋰˚ 

“Sevgi adaletlidir ,o tüm tükenmişliğin bitiminden başlayıp tükenmemeye yemin ederek sever!” Meral Meri

“Sevgi adaletlidir ,o tüm tükenmişliğin bitiminden başlayıp tükenmemeye yemin ederek sever!”

Meral Meri