Siyaset

Siyaset
"Bir adamın herkese benzememesi için her şeyin yapıldığı bu aptal dünyada; herhalde imkansız diye bir şey yoktur gerçeğine sarılanlara da, düşmanca bakmak o derece abes kaçacaktır." Meral Meri

22 Temmuz 2014 Salı

Meral Meri

"Ölüm hariç her şeye gücü yetecek bir cehaleti de olmalı insanın!.."

[Meral Meri]

Meral Meri

Semada olanı indirmem, gönlüm müsaade etmez... 
Yerde olanı da göğe çıkarmam ,adaletim izin vermez! 

Meral Meri

Meral Meri

Gözlerin gözlerimle buluşmayınca 
Ve sesin sesimle karışmayınca 
Ben de sen de tanışmıyoruz demektir! 

[Meral Meri]

İsmet Özel

Yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir. 

-İsmet Özel

Elif Şafak

Geride bıraktıkların mı var? 
Boşver. Sana iyi gelen insanların geride ne işi var? 

-Elif Şafak

ETEĞİME DOLDURDUĞUM BULUTLAR

ETEĞİME DOLDURDUĞUM BULUTLAR

Kadın gölgesinden çekinir gibi ürktü
Salt bakışlarını çevirdi ve kendi yansımasına eğildi
Ablukaya alır gibi avuçladı gölgesini
Boyuna kendi kendine dans ediyor ,hiç durmuyordu
Sanki gökyüzünden bulutlar eteğine doluyor
Havalandıkça havalanıyordu.
Sanırsınız ki ,kadın dansa ateş olmuş gövdesini mahmuzluyor
Ulaştıkça ulaşıyordu kendine
Dalından koparılmış değildi henüz
Kimse tarafından olgunca bulunmuyordu...
Ki bu onun dışında bir şeydi,kimse bilmiyordu.
O da zaten bilmece sunmuyordu kimselere.
"Ateş!"diye inliyordu kadın.
"Su" nerede kaldı? der mi hiç? demez.
Nazlanırdı o erkeğine büsbütün.
İçinden dışa anlaşılır bir şey değildi-
Dışından da öyle.
Ama kim keşfedebilirdi ki,onu?
Onu düşlerinde yaşatan onsuzsa!

(Meral Meri)

19.07.14.

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Nilüfer - Ta Uzak Yollardan ( 1989 )

Nilüfer - Ta Uzak Yollardan ( 1989 )



Ta uzak yollardan

Koştum geldim senin kollarına

İçimde yanan hasterinle ben

Baktım durdum senin yollarına

Sensizlik bir ölüm sanki



Haykırsam göklere,

Artık yanımda beni benden çok seven

Dünyalar benim olsa yine de istemem

Yalnız sensin benim yüzümü güldüren.



Bir rüzgardı esen,

Ayrılıklarla bizi kahreden

Gözlerimde tüten bir aşktın sen

Yıllar yılı bitip tükenmeyen

Çok özledim seni ben..



Nilüfer

Meral Meri


Şimdi tüm dünya bizi kucaklasa ve izlemese bir dizi gibi
Belki arkası yarın entrikalarından çok uzak, bir çocuk dünyası olurduk size!

[Meral Meri]

Niyazı-i Mısri

Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş,
Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş.
Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü,
Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş.
Öyle sanırdım ayriyem dost gayrıdır ben gayriyem,
Benden görüp işiteni bildim ki ol cânân imiş.
Savm u sâlât u hac ile sanma biter zâhid işin,
İnsân‐ı Kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş
Kande gelir yolun senin ya kande varır menzilin,
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvân imiş.
Mürşid gerektir bildire Hakk’ı sana Hakk’al‐yakîn,
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş.
Her mürşide dil verme kim yolun sarpa uğratır,
Mürşidi Kâmil olanın gâyet yolu âsân imiş
Anla hemen bir söz durur yokuş değildir düz durur,
Âlem kamû bir yüz dürür gören anı hayrân imiş.
İşit Niyâzî’nin sözün bir nesne örtmez Hakk yüzün,
Hakk’dan ayân bir nesne yok gözsüzlere pinhân imiş

Niyazı-i Mısri

13 Temmuz 2014 Pazar

Dede Efendi - Ey büt-i Nev Edâ Olmuşum Müptelâ

11 Temmuz 2014 Cuma

Meral Meri




"Sen sadece ta ötelerden öte ülkelerden ülkeme küfür edince sen hakikaten"sadece" kalıyordun!"

[Meral Meri]



Kurbanım- Serdar Tuncer

Kurbanım
Yar adıyla başlayayım sözüme
Gülsüz bağda bülbül ötmez kurbanım
Sözü önce söyleyeyim özüme
Yoksa kalpten kalbe gitmez kurbanım
Sen senin olmazsan tüm dertler biter
Varını yokunu mürşidine ver
Ustanın elinde kütük ol yeter
Teslim olan zarar etmez kurbanım
Güvenme kendine ben oldum diye
Pişenler hamım der, bir düşün niye
Tövbe lazım ettiğimiz tövbeye
Bir tövbeyle bu iş bitmez kurbanım
İltifat beklemek kırılmak nedir
O kapıdan kovsa sen bacadan gir
Ha sevmiş ha dövmüş ikisi de bir
Sevmese kaşını çatmaz kurbanım
Çalış nasibini al dünyadan yana
Ama sanma dünya yar olur sana
Ahiret parası lazım insana
Güneş hep batıdan batmaz kurbanım
Hizmet yoksa himmet olmaz bu kesin
Hem hizmet nimettir böyle bilesin
Gayret et gönle gir “benimdir” desin
Sultan kölesini atmaz kurbanım
Yap dediğini yap emrine göre
Bu iş bensiz olmaz deme boş yere
O eli tutmuşsa insan bir kere
Nefsini hesaba katmaz kurbanım
Cahiller ağzını açınca ben der
Ben deyip yol alan var mı hiç göster
Eli hep güzel gör kendini hep yer
Tezek su dibine batmaz kurbanım
Günahtı sevaptı bunlar boş hesap
Her neyi yaparsan Allah için yap
Avamın işidir bu hesap kitap
Aşıklar kar zarar gütmez kurbanım
Dua kabul, niye sıddıkın ahı
Ne dedi hızıra nakşibend şahı
Hatırla idrak et anla bu rahı
Ben sadıkım demek yetmez kurbanım
Sadakat ne derse doğru demekmiş
Onsuz doğrulara eğri demekmiş
Sadakat sıddıkın bağrı demekmiş
Ciğer yanar duman tütmez kurbanım
Er olmak isteyen serinden geçer
Bir saki elinden badeyi içer
Seç deseler yarin zehrini seçer
Ağyarın balını tatmaz kurbanım
Sözün özü derdi minnet bil cana
Yare can ver ki can yar olsun sana
Serdar isen serini koy meydana
Kurbanlara bıçak tutmaz kurbanım
Serdar Tuncer

Yanan Kalbe Devasın Sen - İbrahim Sadri

YAMAN DEDE-DAHİLEK YÂ RESÛLALLÂH


Gönül hûn oldu şevkinden boyandım yâ Resûlallâh
Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım yâ Resûlallâh
Ezel bezminde bir dinmez figândım yâ Resûlallâh
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Yanan kalbe devâsın sen, bulunmaz bir şifâsın sen
Muazzam bir sehâsın sen, dilersen reh-nümâsın sen
Habîb-i Kibriyâsın sen, Muhammed Mustafâ’sın sen
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Gül açmaz, çağlayan akmaz, İlâhî nûrun olmazsa
Söner âlem, nefes kalmaz, felek manzûrun olmazsa
Firâk ağlar, visâl ağlar, ezel mestûrun olmazsa
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Erir cânlar o gül-bûy-ı revân-bahşın hevâsından
Güneş titrer, yanar dîdârının, bak, ihtirâsından
Perîşân bir niyâz inler hayâtın müntehâsından
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Susuz kalsam, yanan çöllerde cân versem elem duymam
Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam
Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Ne devletdir yumup aşkınla göz, râhında cân vermek
Nasîb olmaz mı Sultânım haremgâhında cân vermek
Sönerken gözlerim âsân olur âhında cân vermek
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh
Boynu büktüm, perîşânım, bu derdin sende tedbîri
Lebim kavruldu âteşden döner pâyinde tezkîri
Ne dem gönlüm murâd eylerse taltîf eyle Kıtmîr’i
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım yâ Resûlallâh

DİYAMANDİ “YAMAN DEDE” (1888-1963)

3 Temmuz 2014 Perşembe

KONYA DA BİR KAÇ DURAK HAYAT

KONYA DA BİR KAÇ DURAK HAYAT

Bir hayal gerçek olmayı bekledi
Kızıl şaraplar döküldükçe.
Tüm ümitleri avuçlayıp avuçlayıp
Üzgün ve kederli sancılarla
"Yok olsanıza!"diyen Anna Pavlova,
Yaşamak çok bayat bir cümle size,
Taze diye onu kakalayan insanlar var.
Kardeşim!diye minnet dolu sözler
Ve sarılışları kovan,defolun! diyen elalemler var.
Daha gün bitmedi Konya'da
Akşam ve gece koyun koyuna ,uyur mu bilinmez?
Ama size ümidim var diye yazıyorum-
Buradan ümidim var diye gelmişliği "geçmiş olsun kardeşim!"
demenizden de nasıl da korkarım,bilemezsiniz!
Burada her şey pek açık diyebilir size dilim,
Ama kalbim çok başka memleketlerle hesaplaşıyor.
Kalbim ve gözüm ise
Bu memleketin insanını arıyor.
Ama o yok,sanki bu yerlere benim ayak izim karıştı diye
O kendi ayak izlerini silmiş.
Ki ben onu aradım,arıyorum.
O yok.
Bulur muyum bilmem.
Şu an tek bildiğim yalnız kalmış insanlığımızdır.
Kardeşim Ahmet,Veli,Sevgi,Kerem,Kerim,Kemal,Ayşe
Bir insan adı lazımdı ya şimdi bize!
Söylesenize o nerede?
Siz de bulunur mu diye gelmiştim de?

(Meral Meri-17.06.2014 KONYA)

SULTANIM

SULTANIM

Hayaline uyandım sultanım
Ney sesine
Ney'i duyurana
Nasılı anlatana
Uyandım.

Karanlıkta yağmura
Şimşeğe ve yıldırımlara
Bulutların süzülüşüne
Yıldızların hikmetine
Açılan her güne
Uyandım ben sultanım

(Meral Meri-ANKARA-DİKMEN 20.06.14.)

Gönül Sultanım Aşk

Gönül Sultanım Aşk

Kim o karanlıktaki kararlı düşman?
İçin için yakan
Ve gözden kovulup
Gönülde hoşnut secdesine varan?..
Kim sultanım seni de uyandıran?
Ve beni de sana katan,
Ağırlayan kim?

(Meral Meri-ANKARA-DİKMEN 20.06.14.)