EFENDİM BİR MAVİ DAHA
ALMAZ MIYDINIZ
-
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Efsunludur yüreğim efendim,
kim alsa içinden içine iz bırakır.
Saatler var ki efendim,
ne yaptığım iş iştir, ne de vaziyetim bir gidiş...
Efendim,sanırım ben her an sizinleyim!
Karışık durumlar içindeyim...
Velhâsıl siz ,siz efendim, hiç de öyle gözükmüyorsunuz;
her adım, her an düzgün bir kanat çırpışınız var hürriyete.
Belki yanılıyorum,lakin zaman sizden bana daima durgundur;
Oradan buraya bu nasıl olur efendim?
Hiç sesiniz soluğuma yakın değilken hem de.
Bu nasıl bir perişanlıktır bir bilseniz efendim!
Ölü denizin türküleri küllenirdi elbet,
hakiki bir gidişe doğru, "Âlemlerin Rabbi'ne" gider gibi...
Siz de azıcık insaf ,azcık sevgi, azıcık ram var ise, hatırlayınız derim efendim,
hatırlayınız gülüşlerimi,hatırlayınız silmeden önce!
Ama üzerinize ay-yıldızlı bir esenlik de çöksün isterim,
Ve şerefli bir haysiyetle birleşip
onurum da gururunuza bulaşsın isterim,
çünkü muhtaçlıktan da özgürlüğe çıksın isterim...
Ah efendim!
Bu gördüğünüz ne cennettir ne de cehennem;
silinen bir şeydir gözlerinizden...
Çekin onu efendim ,çekin, yepyeni perdeler var sizin için!
Karanlıktır lakin ,sıfatsız değildir kendileri;
o bir zamirdir efendim, hiç de pespaye olmayan.
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Isırgan otlarına bulanır efendim,
kendisi yaşayan bedenleri dağlamaktadır...
Ona da on katarlar efendim,
o sayısız yalnız bir harfin binlercesidir...
Yine de daima kendine gariptir efendim,
kabul buyrulmamış bir in olsa gerek kendileri,
çünkü orada ne su ,ne ışık ,ne de yiyecek vardır;
açlıktır hasıl gelen, bir kendine efendim,bir kendine zulüm eder kendi işkencesi...
İşte efendim,o yeryüzünün aşkını çoktan tüketmiştir...
Ölen biri için efendim ,kaç kez daha aşk vardır?
Kaç ölüm ,kaç kaçış daha vardır bizi kucaklayıp yok eden?
"Ölmek değil,yaşamaktır aslolan." derdi, bir kendisi- bir kendine.
Şimdi efendim,dağılmak nedir gel de gör bizi!
Gelirken efendim,gelirken bomboş geliniz!
Zira gökyüzü bugün açık mavidir,bulutsuz ve yağmursuzdur;
yani düşmemecesine bir şey,yani yeni bir yol,
yani aşk efendim,aşk!
Bir mavi daha almaz mıydınız?
Çünkü efendim,sizinle sohbet daima güzeldir!
Siz hep mavi alın, ben de aşkı anlatayım hep size.
(Meral Meri)
ALMAZ MIYDINIZ
-
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Efsunludur yüreğim efendim,
kim alsa içinden içine iz bırakır.
Saatler var ki efendim,
ne yaptığım iş iştir, ne de vaziyetim bir gidiş...
Efendim,sanırım ben her an sizinleyim!
Karışık durumlar içindeyim...
Velhâsıl siz ,siz efendim, hiç de öyle gözükmüyorsunuz;
her adım, her an düzgün bir kanat çırpışınız var hürriyete.
Belki yanılıyorum,lakin zaman sizden bana daima durgundur;
Oradan buraya bu nasıl olur efendim?
Hiç sesiniz soluğuma yakın değilken hem de.
Bu nasıl bir perişanlıktır bir bilseniz efendim!
Ölü denizin türküleri küllenirdi elbet,
hakiki bir gidişe doğru, "Âlemlerin Rabbi'ne" gider gibi...
Siz de azıcık insaf ,azcık sevgi, azıcık ram var ise, hatırlayınız derim efendim,
hatırlayınız gülüşlerimi,hatırlayınız silmeden önce!
Ama üzerinize ay-yıldızlı bir esenlik de çöksün isterim,
Ve şerefli bir haysiyetle birleşip
onurum da gururunuza bulaşsın isterim,
çünkü muhtaçlıktan da özgürlüğe çıksın isterim...
Ah efendim!
Bu gördüğünüz ne cennettir ne de cehennem;
silinen bir şeydir gözlerinizden...
Çekin onu efendim ,çekin, yepyeni perdeler var sizin için!
Karanlıktır lakin ,sıfatsız değildir kendileri;
o bir zamirdir efendim, hiç de pespaye olmayan.
Aklım bir yeryüzüdür efendim,
ölür gibi dağınıktır.
Isırgan otlarına bulanır efendim,
kendisi yaşayan bedenleri dağlamaktadır...
Ona da on katarlar efendim,
o sayısız yalnız bir harfin binlercesidir...
Yine de daima kendine gariptir efendim,
kabul buyrulmamış bir in olsa gerek kendileri,
çünkü orada ne su ,ne ışık ,ne de yiyecek vardır;
açlıktır hasıl gelen, bir kendine efendim,bir kendine zulüm eder kendi işkencesi...
İşte efendim,o yeryüzünün aşkını çoktan tüketmiştir...
Ölen biri için efendim ,kaç kez daha aşk vardır?
Kaç ölüm ,kaç kaçış daha vardır bizi kucaklayıp yok eden?
"Ölmek değil,yaşamaktır aslolan." derdi, bir kendisi- bir kendine.
Şimdi efendim,dağılmak nedir gel de gör bizi!
Gelirken efendim,gelirken bomboş geliniz!
Zira gökyüzü bugün açık mavidir,bulutsuz ve yağmursuzdur;
yani düşmemecesine bir şey,yani yeni bir yol,
yani aşk efendim,aşk!
Bir mavi daha almaz mıydınız?
Çünkü efendim,sizinle sohbet daima güzeldir!
Siz hep mavi alın, ben de aşkı anlatayım hep size.
(Meral Meri)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder