Siyaset

Siyaset
"Bir adamın herkese benzememesi için her şeyin yapıldığı bu aptal dünyada; herhalde imkansız diye bir şey yoktur gerçeğine sarılanlara da, düşmanca bakmak o derece abes kaçacaktır." Meral Meri

28 Şubat 2015 Cumartesi

Nesrin Sipahi - Veda Busesi

MANASTIR TÜRKÜSÜ

Orhan Seyfi Orhon

O, beyaz bir kuştu, uzun kanatlı;
Ardında ışıktan bir iz bıraktı.

Orhan Seyfi Orhon

Meral Meri

"Öyle uzaklara hüzünlü bakma Atam;bir tek çocukluğum kırmızı- beyaz, neşe duyar oralardan..."

Meral Meri

CUMHURİYET DUR VE DÜŞÜN -Meral Meri

CUMHURİYET DUR VE DÜŞÜN

Cumhuriyet çocuklarının kanadı kırılır mı sandın?
Umudun tükendiği nokta değil burası.
Mazlumun ahı alınır mı sandın?
Hürriyetin kalbi burası!

Ramak kaldı kalbine dokunmaya cumhuriyetim!
İnsanlığın yüzüne melekler indi,
Yetimlerin,öksüzlerin yüzü sen de güldü!
Tarladaki, çiftçimin kalbine dokundun şefkatle.
Dur ve düşün!
İnsanlık eski ağlayışlarını unuttu!  Meral Meri
/29/10/2011/

Meral Meri

"İmdat istiyoruz ya bazen
inanın ki "imdat" adından başka herkes
kulaklarını kapatıyor
çağrımıza"!

Meral Meri

Kısa Kent Şiirleri -Meral Meri


"Hatırlıyor musun azizim ,bizim günleri?
Sene bilmem kaç, varlığımızın tokluğunu yaşardık.
Biz ve ötesi vardı
Bir de anılarımız dağılırdı
baş uçlarımızda
misket gibi."
 
Kısa Kent Şiirleri -Meral Meri

Turuncu Yatak -Meral Meri

Turuncu Yatak
-
Kendi dünyamdan geçip gitmek istesem,
aslın da bir defasında bunu başarmıştım;
Annemin kilitli oda diye adlandırdığı,
o gizemli odaya gizlice girdiğimde
bunu yapmıştım.
Ne vardı o oda da?
Kendi dünyamdan geçip gitmek vardı.
Bilinmeyene doğru yürümek gibi
ulaşmak,ulaştırılmak gibiydi,
sanırsın ki,zaman
altımdan geçen bir nehir yatağı
en azından ben öyle hissetmiştim.
Işıklı bir bahçeye geçer gibi
bu evrenin merkezi
Ayrı bir boyutta beni bulmak gibiydi.
Sonra ne mi,oldu?
Sırtımı her hangi bir maddeye,
ya da,nesneye yaslarmışcasına
olabildiğince içime huzuru
Nar taneleri kadar alabilmenin hazzını duyumsuyordum.
Aaa, evet hüzünlerim de dağılıyordu.
Şimdi yine mutsuzum,
Hayali,hayal ediyorum.
Başka değişle 
kendi dünyama gidiyorum.
Bu basit metafizik kurallarının,
aykırı halleri gibi gözükebilir..
Kimin umrunda ki bu?
Hiçlik içinden geçmek,
dahası var oluşu teslimiyete çevirmek
keza delirmek belki,
hepsi kimin umrunda?
Alabildiğim ,bulabildiğim sadece
basit bir ön sezgi eşliğinde,
ışık tozunun içinde,
o huzuru elde etmek.
Ben bunu yapabilmek için ,
Kendi dünyamı zorluyorum,
geçip gitmek o huzur tanelerine doğru.
Meral Meri 18 Eylül 2012

Meral Meri

"Kibrit evlerin sahipsiz çığlıydı duyduğum siz de. Oysa ki ,seviyordum sıcaklığınızı".
Meral Meri -18 Eylül 2012

27 Şubat 2015 Cuma

Meral Meri -Kısa Kent Şiirleri

Arnavut kaldırımlar sevişir yalnızlığımla
Gardını almamış ki ,yaramaz yalnızlığım hiç
Arada illaki usandıracak gibi peşimde
Halatla bağladım şu illallah yalnızlığımı.
 
 Meral Meri -Kısa Kent Şiirleri 

İnanmayın -Meral Meri

İnanmayın
-
Siyah beyazdı benim mevsimlerim,
Bunca ömre yetmedi ,genede iki asil renkti halbuki.
Neydi istedikleri anlayamadım
Sessizlik mi?
Saydım gün gün ,gecenin siyahını;
Gündüzün beyazını,
Seviyor,
Sevmiyor,
Seviyor,
Sevmiyor,
Fal işte .
İnanmayın
İnsanın
İnsanca olmayan
Güdüsüne.

Meral Meri





Yabancılaşan Suskunluk -Meral Meri

Yabancılaşan Suskunluk

-
Yağmur melekleri dolaşır
sarnıçında
sözlerin çalınmış dediler
saçaklarından şakağına düşen
her söz bir tufana uğramış
güya...
...ve sen uzun yolların
karanlık caddelerinde
ilerlerken bir kelebek
düşmüş önüne...
...karanlık bu ya,
sen
dağılmışsın avcının kovaladığı
dağ sincapları gibi
bak yine sensiz yağıyor ;hangi
tarihte doğduysan o günün
yağmurları...
...neşe ve hüzün sen de illegal duruyor
ve gene suskunsun
yağmurun aktığı sancılı
sarkık kahve önünde...
...yavru kediler gibi
ıslandıkça ciyaklayan o sesin
serseri rüzgara düşen
zerdüştçe sözle karışırsın
zareta gibi
o yere düşen kelebeğin naif ömrüne...
...Ah, Bu yabancılaşma halleri yok mu sen de!
Daha bütünken içinde
yarımlaşan yok olan;
suskunluğa gebe hallerin ,
daha bir yavanken soluduğun
neft kokan o uzun yollar,
ne getirir seni bana
ne de uzaklaştırır işte.

Meral Meri
  (17.09.12.)


Sana Uyanmadan -Meral Meri

Sana Uyanmadan

Sana uyanmadan
Seni izlemek
Film izler gibi sana heycanla kitlenmek
Ve yeni güne hiç uyanmamak

Sana uyanmadan
Akasya kokuları getirmek baş ucuna
Açılmamış kırmızı gül demetleri serpiştirmek dudaklarına
Aşkla selamlaşmak

Sana uyanmadan
Kuş seslerinde boğulmak ölesiye
Ruhunu hissetmek
Damıtmak tütmek gün doğuşunda seninle

Sana uyanmadan
Gri renkleri almak önce günden
Sonra yelpaze gibi güne tüm renkleri dağıtmak
Sana huzurla günaydın diyebilmek

Sana uyanmadan
Senden habersiz tak başına sahilde yürümek
Tüm deniz kabuklarına adını fısıldamak
Sonra denizin en mavi rengini kucaklap sana getirmek
"Günaydın sevgilim"! diyebilmektir uyanmak.

Meral Meri

Biri Gelsin İstiyorum -Meral Meri

Biri Gelsin İstiyorum

Biri gelsin istiyorum öyle böyle biri olmasın ama
Düşleri olsun içinde
Yeşil zeytin yaprağının özü avuçlarına sıkışmış olsun mesela,
Biri gelsin istiyorum ;ölçü birimi nedir bilmesin
Nezaket kurallarını çiğnesin mesela,
Hakikaten sıradışı olsun sırları, bir güvercinin kanatlarına
yerleşip uçsun mesela ;
ne gerekli ,ne de gereksiz sırlar olmasın hayatında .
Biri gelsin istiyorum; tozlu raflarımdan beni çıkarıp okusun mesela,
fakir olsun;
bir kalemi bir de defteri olsun ,
defnedilmemiş yüreğinde okusun beni...
.../Meral Meri -27 Eylül 2012 ·

Meral Meri/ Deniz Fenerine Yolculuk


Ruhun gece ay parıldarken gökyüzünde,
Rüzgarlar çam kozalaklarına yuva yaparken,
Ansızın uyanıver,n'olur.
Ben geldim de.
Ve saçakların arasından ,ve kiremitlerin renginden,
Bir sıcaklık getir,n'olur.
Üşüme ,sıcaklığıma sarıl de,n'olur.


Meral Meri/ Deniz Fenerine Yolculuk 

Cevat Çapan -Sakın Geç Kalma Erken Gel

Sakın Geç Kalma Erken Gel
Usulca gir kapıdan, zile basma.
Hiç telaşlanma ben daha dönmemişsem.
Yoldayımdır, nerdeyse yokuşun dibinde, 
Suların kararmasını bekliyorumdur,
Tuğla harmanlarından gelen yanık havanın
Bahçedeki akşamsefalarına sinmesini.
Güç bela dizginliyorumdur içimde
Dörtnala sana koşan küheylanları.
Bütün gün kağıttan dağlar arasındaydım,
Nabzım ileri giden bir saat gibi işledi durdu.
Dilekçeler, kararlar, tozlu makbuzlar:
Hep adını okudum silinmiş satırlarda.
Pencerede kuleler, minareler, kirli gök.
Durmadan kuşlar uçtu bir bacadan.
Rüzgara karışan saçlarını gördüm
Bulutlu aynalarda.
Balkonun kapısını aç, su ver saksıdaki çiçeğe.
Geyikli örtüyü ser masaya, dinlen biraz.
Sessizlik şaşırtmasın seni, ürkütmesin.
Ben içindeyimdir o alaca sessizliğin.
Şehrin gürültüsü dolacak az sonra odaya,
Karanlık bir yankıya dönüşecek karşı dağlarda.
Cevat Çapan

AFŞAR TİMUÇİN -AĞACIN İKİNDİ TÜRKÜSÜ

AĞACIN İKİNDİ TÜRKÜSÜ

Açıklara çıkalım boğulmamak için
Günün kuytu yerleri şimdi harap
İçimizde bir ezgi inceden inceye
Bizi kendimize bağlarken akşam olur
Karanlığı gümüş rengine boyar mehtap

Oturup uzun uzun konuşsaydık
Sevişmek nasıl olsa gene olur iyi kötü
Bir ıhlamur sıcaklığı yayılırken odamıza
Her şeyi ince ince düşünseydik
Ölümü kırgınlığı inceliği en başta
Bütün eksiklerimize gülüp geçerek

Belki de boşa geçti onca zaman
Bu da bir tür geçip gitme duygusudur
Ne güzel olurdu yeniden başlasak
Ne yapsan en başa dönülemiyor
Ne yapıp yapıp dalı unutmalı
Rüzgârla yere düşen sarı yaprak.

AFŞAR TİMUÇİN

Meral Meri/ Eski Yel Değirmeninden Notlar / İnsanlığın Uçurumun Kenarına Hiç Gelmesin


Eğer başkaları -başkası değil de kendileri gibi davranmış olsalardı;
Biz bugün onları değil,kendimizi yaşardık.
Ve böylece "acaba mı" durumu olmazdı.
Bir öz,bir söz kafi gelirdi tanıtmaya-tanımaya kendimizi.

Meral Meri/ Eski Yel Değirmeninden Notlar / İnsanlığın Uçurumun Kenarına Hiç Gelmesin

Meral Meri

"Kendini başkasının yerine koyup,acı çekmektense;
Kendim olup,acı çekeni teselli etmeyi yeğlerim."

Meral Meri

26 Şubat 2015 Perşembe

Meral Meri

Saçınızın rengiyle,özel yaşantınızla bakmayın hayata.
O kadar basit yaşamayın,basit düşünmeyin!
Doya doya acı çekin,ve doya doya sevin,sevilin!
Saygı başka türlü gelmez,sevgi başka türlü yerleşmez o kalbe!
Meral Meri

Meral Meri

"Küçük insanların soruları, küçük olur; sen diye başlarlar laflarına,siz diyemeden de ölürler!"
Meral Meri

YAZIK -Meral Meri

YAZIK
Yüzümde acı bir gülümseme var
Heyhat ,nedir bu zillet?
Bu gaflet nedir?
Islah olmaz mı insan?
İflah olmaz mı?
Onca zulmün içinde ,kan akarken
Gözyaş ile doluyken çepeçevre;
Edep uzak mıdır insana?
Heyhat, yüzüme yerleşen,
Kalbimi çılgına çeviren
O şey, dikatime almadığım sözcükler değil,
Kepaze gibi yaşamların,
Soytarılaşan yüzüdür!
Güneşimin imkansızlığıdır,
İsrafı değil.
Heyhat ,utanmaz mı,o insan?
(Meral Meri)

ÖZGÜRLÜK -Meral Meri

ÖZGÜRLÜK
-
Özgürlük nedir?
Özgürlük bir düşüncenin, bir fikrin paylaşımıdır,ayrılığı değildir.
Özgürlük nedir?
Hür bir özgüvendir,hür bir adımdır.
Özgürlük nedir?
Yoldan çıkma değildir.
Yola girmektir.
Özgürlük nedir?
Özgürlük; sana karşındakine istediğini istediğin an söyle demek değildir.
Özgürlük; sana karşındakini iyice tanı,analiz et,ve gerekliyse soru sor demektir.
Özgürlük nedir?
Özgürlük: Bir sevdadır,bir yaşamın kolay yetişmemesidir.
Özgürlük nedir?
Özgürlük; ailen gibi görüp,ailen gibi adım atmaktır yola.
Yoksa özgürlük; sizin şu yaptıklarınız değildir!..
(Meral Meri)

Hz. Mevlana

Dünya uykusunda ne yapmış isen o uyanıklık aleminde sana aşikar olacaktır.
Hz. Mevlana

Meral Meri

Ey alemlerin Rabbi Yüce GAFFAR C.C
Halimize merhamet eyle!
Sen uyandır kalpleri,hatırlat kendini bize.
Geldiğimiz gibi dönelim yüceliğine.
Meral Meri

Yunus Emre’nin (r.a) Duası

Yunus Emre’nin (r.a) Duası
Ya Rabbi,
İçinde kıvrandığım aşkın narına artık beni yakma. Rasûlün aşkına, Cibril-i Emin aşkına, aşka kanat açmış her pervanenin aşkına. Ben sana ereyim diye dilencilerden himmet dilenen bir garibim. Başım bu ağır yükün hamline dayanamaz.. Sensiz yola girsem adım atmaya takatim olmaz. Can mülkümde gücüm, kuvvetim sensin. Gönlüm, gözüm, aklım, bedenim ancak seninle karar kılar. Dosta gitmek isteyenin can kanadı açık olur. Sevgili, uğruna kendinden geçeni bir doğana çevirir. Keklikler sürüsüne bir avcı gibi salar ve artık o doğanın pençesinden hiçbir kuş kurtulamaz. Ben senin aşkına talibim. Beni doğanların pençesine takma. Can tenimde her damla kanım sana fedadır. Ama kanımı canıma haram etme. Beni bağışla. İçine düştüğüm çukurdan miski ambere tebdil et. Fani aşkların dikenlerini ayağıma batırma. Beni ahad diyemeyeceğim sıcak kumlara batırma. Halimin acizliğini acizlerin Azze ve Celle’si olan sana arz ettim. Beni cismani duygularla oyalanır vaziyette bırakma. Seni ararım dağda taşta. Gören deli sanır. Kaç zamandır hamallık yaparım sana varayım diye. Sıratın basamaklarına koysam cennete ulaştıracak köprü olurdu sırtımdan geçen dallar. Lakin cennet değil muradım. Ne dermeye adımım var ne ermeye. Cismimden canımdan geçtim, cananı ararım. Kapını aç bana, vurma kilidini, açılmaz eyleme kapını üzerime. Yokuş eyleme vuslatımın yolunu. Beni seninle oyala, kendimle başbaşa bırakma. Bırakma beni Allah’ım...Amin.

Hz. Muhammed (S.a.v.)

“Mü’minin hâli, gıpta ve hayranlığa değer.
Çünkü her hâli kendisi için bir hayır vesilesidir.
Böylesi bir hususiyet sâdece mü’minde vardır."
Hz. Muhammed (S.a.v.)

Şeyh Sâdî (kuddise sirruh)

“Sonbaharda gül ağacını yıkma ki, ilkbaharda onun güzel manzarasından mahrum kalmayasın.”
Şeyh Sâdî (kuddise sirruh)

en-Nasr, 1-3

“Allâh’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük Allâh’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamd ederek O’nu tesbîh et ve O’ndan mağfiret dile…” (
en-Nasr, 1-3)

Abdullâh ibn-i Abbas -radıyallâhu anh

Abdullâh ibn-i Abbas -radıyallâhu anh- anlatır:
Bir gün, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in terkisinde bulunuyordum. Bana şöyle buyurdular:
“Evlâdım! Sana birkaç söz öğreteyim. Allâh’ı (yani O’nun emir ve nehiylerini) gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. Allâh’ı(n rızâsını) her işte önde tut ki, Allâh’ı(n yardımını) önünde bulasın. Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardım dileyeceksen Allah’tan dile! Ve bil ki, bütün insanlar toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsalar, ancak Allâh’ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilirler. Yine eğer bütün insanlar, sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allâh’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilirler…” (Tirmizî, Kıyâmet, 59)

Hz. Mevlana


Yağmuru Dökülmüş Bulut Gibiyim...
Ne Ağlayabildim, Ne Gülebildim...
Şu Koca Dünyada Benim Bildiğim...
Ne Yaşayabildim, Ne Ölebildim...!

Hz. Mevlana

KEMAL SUNAL'A DAİR

KEMAL SUNAL'A DAİR
-
Bilmem ki; bu aralar neden yüreğimi yoklarsın?
Ey gariplerin baba yüreği!
Ey duyguların en saf,en duru hali!
Yoksulların çorbasına bir parça gülümseme katan insan.
Özledim özledim seni!
Dönüp dönüp,o geçmişin karanlığında ileriyi saran aydınlıklar varsa;
Ve şu an onlar her bir taşı yerine de oturtmuşsa,
Sendendir ey aydın insan,senden!
Mücadele mücadele,ve çığlıkların nidalarıdır yükselen şimdi bize.
Ninni değil yani,uyumak ve uyumak değil.
Ve şimdi sevdadır karanlıklara aydınca gülümsemen.
Bilmem ki, diye başladığım dizemden;
Kopan özlemdir sana,kopan hüsrandır güne!
Düşüyoruz evet ,düşünmeden,üşüyerek.
Artık biliyorum,adını fısıldayan da rüzgardı.
Şimdi bir yoksul çıkıyor o kapıdan,
Bir gariplik diyarına da göçüyor.
Sınırlarında kurşunlar birbirine dokunmadan geçiyor.
Kan yok yani,ağlayış var.
Bir minnet ,bir aile ,bir sevda var yani.
Yine de canım yanıyor,sen ki; görmüştün o andan ileriyi.
Güneşe bakıyorum; anımsatıyor tebessümünü,biliyorum.
O teselli.
Fakat canım yanıyor,sen ki; görmüştün o andan ileriyi.
Söyle baba yüreği,söyle!
Onların içinde kaç kez öldürüldün?
Kaç karanlığa gülümsedi yüzün?
Şimdi şen şakrak haytalar sınıfına giriyor ya evimiz,yalan.
Vallahi yalan.
Bir yoksul çıkıyor bak ,iyi bak o kapıdan!
Bir gariplik diyarına göçüyor,bak iyi bak!
Sevda,özlem,aile içimizden gidiyor, bak!
Koparılıp koparılıp,dağılıyoruz.
Olgunluk değil yani;
Ham iken ölüyoruz,ve öldürüyoruz.
Şimdi o sevginizle değil,sevgisiyle gidiyor.
Sevgiyle bak,kalana iyi bak bari!

(Meral Meri)

25 Şubat 2015 Çarşamba

Hz. Mevlana

Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa?
Bilemezsin.
Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.

Hz. Mevlana

Hz. Mevlana

Zorsa sev, ama sevmiyorsa zorlama.

Hz. Mevlana

Hz.Mevlânâ

"Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder:
Susmak, açlık, yalnızlık, uykusuzluk"

Hz.Mevlânâ

Cahit Zarifoğlu

Az az ölüyoruz her gün;
Yağmurdan, havadan bahseder gibi..
` Cahit Zarifoğlu

Nâzım Hikmet - Bir Ayrılış Hikayesi (Cihangir Gökdoğan)

Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...Nâzım Hikmet - Bir Ayrılış Hikayesi

24 Şubat 2015 Salı

Meral Meri

"İstemeden aldığım ,ama bir türlü giymek istemediğim yalnızlıklarım var."

Meral Meri

AMA SEVGİLİM -Meral Meri

AMA SEVGİLİM


Senin de benim gibi, bir sürü ölmüş,
Yılgın ;soluk sarı saatlerin vardır.
İçinden alınmış ceviz tadın da vardır.
Yanılıyor muyum,emin miyim, yoksa?

Zaten tomurcuklar da ölmek için filizleniyordu.
Gün de kıyısını topluyordu; telaşla topuzların ucundan.
Ucuz değildi verdiğin yaşam.
Yanılıyor muyum,emin miyim, yoksa?

Körkütük aşıktı o aşk ve leylak kokuları birbirine.
Masum beyaz güvercinler de artık Fizana, uçuyordu.
Ve kanatlarından düşen maviydi,o umuttu çimenlerin sarısına.
Yanılıyor muyum,emin miyim, yoksa?


İşte köknar ağaçları;onlar da kışı uğurluyordu Türkiye'den İsviçre'ye.
Ortalık şimdi bahar kokuyordu,aydınlık bir narın içinde,o kırmızı.
Sarılar ölüyor mudu ,yoksa kaçıyor muydu,bilinmez.

Ama sevgilim;senle ben eşitçe seviyorduk ya birbirimizi.
Zaten tomurcuklar da yaşamak için yaşardı.
Yanılıyor muyum,emin miyim, yoksa?

(Meral Meri)

Meral Meri


"İyi niyetime aldığım çoğu insan hem ben de,hem de kendilerinde de ölüyorlardı!"

Meral Meri

Meral Meri

Meral Meri

Ucuz değildi verdiğin yaşam ,o umuttu çimenlerin sarısına.
Aydınlık bir narın içinde o kırmızı.

Meral Meri

23 Şubat 2015 Pazartesi

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette
Direnmekle, kurtulmakla
Barışla ben amenna

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Cahit Külebi/GÜNLER BANA BİR HİKAYE ANLATTI

...
Dayanamıyorum onların haline
Yüreğime oklar saplanıyor.
İstiyorum ki kadınlar her zaman
Vefalı, iyi, sıcak,
Erkekler sağlam yapılı, çalışkan,
Çocuklar tosun gibi,
İstiyorum ki pırıl pırıl olsun
Dünyamızın günleri.
Ne çare evdeki hesap
Çarşıdakine uymuyor
İnsanlar bol bol laf ediyor ya
Yine de işlerine
Akıl fikir ermiyor.
...

Cahit Külebi/GÜNLER BANA BİR HİKAYE ANLATTI

Meral Meri


"Tapındığın o tekil şeyler de denizlerin yaratıcısı kadar ,büyük müydü?"

Meral Meri

"Sen hiç yüreğine hırsım,ve kinim kadarım işte,dedin mi?" Meral Meri


"Sen hiç yüreğine hırsım,ve kinim kadarım işte,dedin mi?"

Meral Meri

Can Yücel


"Bizler çok sefilizdir seviyesizken!" Meral Meri

"Bizler çok sefilizdir seviyesizken!"

Meral Meri

Meral Meri


Hiçbir şey aynı kutuya eşit girmedi ,ve girmeyecek.
Sadece sizler onu zorlayacaksınız,ve adı değişecek.

Meral Meri

Meral Meri

"İnsana hakaret eder gibi tamamlanmışken geliyorlar,hırpalanıp,eksilirken değil!"

Meral Meri

Nejat İşler


Kaybedenler Kulübü- Nejat İşler


Cemal Süreya


Hz.Mevlana


Cemal Süreya - Yasadışı Bir Aşk Bu -BU BİZİMKİ

BU BİZİMKİ

Yıkıcı bir aşk bu,
Yıkıyor milletin ortasına
Tutku yükünü.

Bölücü bir aşk,
Ekmeği suyu bölüyor
Günde üç öğün.

Hain bir aşk bu,
Sizin eve hırsız girer
Onunkine polis.

Yasadışı bir aşk ,
Evlenmeyi
Hiç mi hiç düşünmüyor.

Soyguncu bir aşk bu,
En sıradan ezgilerden
Sevinçler devşiriyor.

Kökü dışarda bir aşk,
Dante ile Beatrice'inkine
Fena öykünüyor.

İşgalci bir aşk bu,
Samanlık sevişenin diyor
Başka şey demiyor.
 

Cemal Süreya

Şems-i Tebrizi

Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim.
Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin.
Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki.
Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.

Şems-i Tebrizi

HAZİRAN GECELERİ YAĞMURSUZ OLUR MU

HAZİRAN GECELERİ YAĞMURSUZ OLUR MU

Sevgili yağmur yine huzurun içinden mi geliyorsunuz?
Rüzgarların o dehşetli seslerini yırtıp da aştığınıza göre;
Sanırım dünyanın tüm ağlayışlarını bir hamlede toplamış olmalısınız,
öyle değil mi,sevgili yağmur?
Peki ,bu gözyaşlarını kimlerin hakkına girmeden dağıtacaksınız,adaletinizle?
Yoksa kızıyor musunuz bana?
Darılmayınız rica ederim; benimki yalnız kuru bir gürültüye düşen bir yıldırım sesidir ancak!
Siz üzerinize alınmayınız,görevinizi yapınız;
Yetiştirin kumrulara ,serçelere,ve de yetmez yetmez, o akbabalara
O eşsiz yağmur tanelerini.
Ve serpin serpin, alabildiğine o elemleri.
Göz yağmur görsün,belki de duysun biraz.
Ne yani,olmaz mı,diyorsunuz?
Sanmam sanmam,ey deli göklerin bereketli hazinesi!
Ve haziran gecelernin de hazin hecesi;
Siz de biliyorsunuz ki:
"Azı karar çoğu zarar'dır bu gibi giden düzenli işlerin."

(Meral Meri)

21 Şubat 2015 Cumartesi

Hz. Mevlana

Birgün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar;
bu kadar aşıksın Mevlaya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana.
Peki bana ne kadar aşıksın der;
Mevlana hanımına şöyle der;
Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin…
Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin…
Sen benim;
Bugünüme şükür ve…
yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim,
çoğa göz dikmeyişimsin,
Ve kapanmayan avuç içimsin…

Hz. Mevlana

Meral Meri

"O öyle uzaklara bırakıyor ki, yüreğinden- yüreğimi;
Sanki dünyanın tüm eğilmiş, ve hüzünlü başları benimle eksilmiş yürüyor."

Meral Meri

Meral Meri

"O pergelin etrafından akıp döne döne,gidince;
Tutuşacak bir dünyası da kalmıyordu sevginin!.."

Meral Meri

Meral Meri

Ve kent yine onsuzluğa aşık bir şekilde ışıklarını yakar;
Bekler bekler,ama o gelmez.
Sadece hüzünlerini yakar...

Meral Meri

Meral Meri

"Bay turuncu,bilmenizi isterim ki; geleceğinizi geceler beklemiyor, onu gündüz- sizi ise ben bekliyorum!"

Meral Meri