Bu dünyanın sorunu şuydu: Kendi ölülerinden sadece ölü oldukları için onlardan medet ummalarıdır.
Eğer aksi olmuş olsaydı kurulan diyalogların ne kadar sağlıklı ve yarar sağlayıcı olduklarını görebilirlerdi.
Ve şanslılarsa (Ki şans diye bir şey yoktur) onların içinde gerçekten gerçeklerle nasıl iyi geçinebildiklerini görebilir ve öğretebilirlerdi.
Ama bizler bunların aksine yön olan başlangıcın nasıl bir yer olduğundan habersiz...
Her gün boğaz boğaza geldiğimiz o anlamsız kargaşanın gelip bizlere bir dünya bahşetmesini umarak
Ve hatta ona bizzat bel bağlayarak yaşamaktan söz edip duruyoruz birbirimize karşı.
Peki asıl o ismi,yani o "Yaşamak, adını daha önce ve şu anda ve gelecek için hiç duydunuz mu, duyacak mısınız,
ve duyuracak mısınız onu?" Buna kendi adınıza cevap vermeniz önce kendinize karşı, sonrada başkalarına karşı
ne kadar cesur, ne kadar doğru ve ne kadar onların değil, kendi gerçeklerinizle yaşamın kimliği işte budur
ve bu olmalıdır derseniz...
Biliyorum, yok olacaksınız. Ve ölülerden medet umacaksınız. Ama sonra ölüleri rahat bırakmanız gerektiğini
çok iyi ve ağır bir biçimde anlayacaksınız.
Belki de anlamanızın zamanı gelmiştir, belki orası sıfırın altında elli ya da altmış derecedir...
Bu kimin umurunda, yeni bir yol,sonsuz bir başlangıç temelini siz atmış olacaksınız.
Bu neden şimdi buradan başlamasın ki?
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / Sıfırın Altında
22.10.19.İst.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder