Moskova'da olağan dışı bir gündü,
kumral ,oğlan çocuğu,
güne doğdu,
tebessümle..
...
Ekaterinoslav'a sürgüncü genç bir beden,
izahı zor..
Daha ne sürgünler gördü!
Meçhule gömülü bilgi birikimi,
içselliğin durağan hali hakim,
sefalet midir ,sefamıdır bilinmez..
Puşkin, için yeni bir beden gibi
taze bir gün..
...
Rusya,beyaz bembeyaz kar yığını,
çocukluk mirası,
burjuva'lı gençlik ,
gidişat taze bir gün gibi tükeniyordu,
dahası Saint Petersburg ,
gün gibi orta da, çırıl çıplak..
...
Puşkin ,düello meydanın da,
o ve azılı katili ,
yasak aşkın düpedüz oyunu idi!
Gri bulutların altın da,
toplandık,
korku ve ecele eleştiriler sunuldu,
dahası o gün bugündür,
unutulmazdı ölüm,
öncesi ve sonrası ki,
ne önemi vardı ,
ihanet mi,yoksa ölümün acısımı ağırdı?
Yoksa ,unutulmakmı?
Yada bir daha, şiirleşememek mi?
Ne önemi vardı ki,
yok sayıldıktan sonra..
...
Ne Rusya,ne Moskova,
Ne de, tüm ülkem,ağlama!
Eritmez içimin buzlarını,
halkım perişan mı?
Çocuksumu kaldım?
En sahtekar cesedim mi?
Daha soğuk ne olabilirdi?
Ben ılık bir bahar günü,
yeniden geleceğim,
sizlere şiirleşerek,
tesselli etmez ama,
gelmek ,gitmekten daha ağır olmasa gerek?
Humor'laşıp düşünmek yetmez beni,
kalbiniz ve ruhunuzun aynası gibi
kalmak ve gitmek ,
ikisi de,bendim...
___meral&meri___
/09/02/2012/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder