'Birbirinize sarılmadan ayrılıktan bahsederek; haritalarımızda yan yana durmanın bir anlamı yoktu.'
Meral Meri
Her şeyinizin ve her şeyin bittiği yere kadar küçük serçeler gibi hayata emeklemeye devam edeceğiz. Meral Meri ... Do I have to know?
'Birbirinize sarılmadan ayrılıktan bahsederek; haritalarımızda yan yana durmanın bir anlamı yoktu.'
Meral Meri
“Learn from the past, set vivid, detailed goals for the future, and live in the only moment of time over which you have any control: now.”
Denis Waitley
"I am not in a world I can imagine, and I will never be.
But it is true that I live at peace with my maladjustment.
And that means more real me.
Because we have never been lovely people who celebrate the world's birthday. And it is obvious that we cannot do this."
Meral Meri 🌙
'Konular arasındaki kaotik geçişler tüm gününüzdür.
Ayrıntılara tahammül edemeyenler buna delilik, diyebilir.
Fakat asıl çılgınlık onların silahları ve salgınları hakkındaki yaptıkları pasif ifadeleridir.'
Meral Meri
'...Ya onlar beni bırakacaktı ya da ben onları; çünkü hayatta kalmak için bir seçim yapmak şarttı; çünkü negatif -eksiyle tamamlanmazdı.'
Meral Meri
Sapıklarla aynı dünyayı paylaştığımız yetmiyormuş gibi aynı platformları da paylaşıyorduk. Ya da daha doğrusu sistem bunu bize dayatıyordu.
O zaman neden bu kadar çok izole etmek var?
Veya daha güzeli neden farklı düşüncelere hoşgörü var?
Veya daha da güzeli, neden farklı düşüncelere müsamaha maskeleri var?
Bu kahve ile mutlu olup çay ile strese girmek gibi absürt bir şeydir, veya kendimizi aldatmanın birçok çeşidinden sadece biridir bu da.
Ama birilerini veya kendimizi aldattığımız kesin... Daha da iyisi dışımızı süslemekle çok fazla ilgiliyizdir biz...
İşte bu nedenle bize insancıklar derler.
Meral Meri
'İnsan her zaman aynı duygulara aynı düşüncelere sahip olup onları koruyamazdı.
Keşke bu mümkün olsaydı. Ama değişim böyle bir şeydir; değişim insanı ve çevresini güzelleştirdiği kadar çirkinleştirir de.'
Meral Meri
'Siz insanlar," diye haykırdım, "bir şeyden söz ederken, 'bu yanlıştır, bu doğrudur, bu iyidir, bu kötüdür' diye kestirip atmadan yapamazsınız.
Bu ne demektir? Herhangi bir olayın asıl nedenlerini araştırdınız mı?
Bu olayı doğuran, önüne geçilmez hale koyan sebepleri arayıp buldunuz mu?
Eğer bunu yapsaydınız, hükümlerinizde bu kadar aceleci olmazdınız.'
Johann Wolfgang Von Goethe ~Genç Werther'in Acıları
'İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil.'
Stefan Zweig
İnsanlar bazen bir algının peşinden giden sırtlan sürüsüne benzer ve bazen de kaplan.
Fakat asla bir ormanın bir bütünü olarak gerçek bir aslanı temsil etmeyeceklerdir.
Bu nedenle bazen insan uyumdan, bazen uyumsuzluktan ve bazen de düşünmek istemediğini açıkça ifade etmiştir.
Çünkü herkesin kendince sınırları ve öğrenimi ve bir öğretisi vardır.
Her ne olursa olsun; sonuç, yeni bir sorundan başka bir çözüm elde etmeyecektir.
Meral Meri
'Hayatınızı açık bir şekilde yaşadığınız zaman evet, sizler açık bir hedef olduğunuzu kabul etmiş olursunuz.
Ama üzülmeyin; çünkü dünya ayrılıkçı uslara değil, tam ve bağımsız çoğunluğa gebedir.
Bunun aksini iddia etseler dahi ve bunun için her şeyi göze alsalar bile gerçek bakidir, çarpıklık ise yok olmaya mahkûmdur.'
Meral Meri
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
Orhan Veli Kanık - İstanbul'u Dinliyorum
'Her başlangıç sağlam temelleri simgelemez; bu nedenle akıl, ruh ve kalp vardır.
Bundan dolayıdır ki; insan eksilir veya tamamlanır...Yenilenir veya eskir.'
Meral Meri
'İnsan, tüm yaşamı boyunca uyumsuzluklarla yaşadığı kadar o yanlışı düzeltmek istemediği için uyumdan bahseder...
Fakat onu tam olarak tanımlayamaz. İşte asıl salgın budur.'
Meral Meri
Oradasın çünkü bu sonbahar yapraklarını toplamaya ihtiyacın var.
Elbette bu uzun zaman sürebilir, belki tüm hayatın boyunca yapman gereken bir şey olabilir...
Bu nedenden dolayı adına "özlem" diyebiliriz sana;
Çünkü bazı insanlar bir mevsim seçer kendine
Ve adına aşk derler onun.
Anlamak ve kalmak zor olduğu için herkes gönüllü olmaz buna...
Bu yüzden sıra dışısındır ve anormalsindir orada.
Biliyorum, hasır sepetin dolduğu zaman ileriye yöneleceksin...
Ama şimdilik adın, sonbahar senin küçüğüm.
🍂🍁 🍁🍂
Meral Meri /Söğüt Ağacının Gölgesinde / Sonbahar
06.12.20.İst.
İnsanlar genellikle art arda güzel kelimeler veya güzel cümleler kullanmazlar...
Eğer kullanıyorlarsa bu sizin mükemmel derecede iyi insan olduğunuzdan değil, olmadığınız gerçeğini size takdim etmek istedikleri için yaparlar.
Bu nedenle diş hekimleri rahatça şöyle diyebiliyor: "Git, önce o burun kıllarını ve dişlerini temizle. Sonra istersen tekrar gelebilirsin.
Ama yenilenmeden asla!" diyebiliyorlar çok kolay ama gerçekçi olarak...
Çünkü onlar ve sizin gibileri çoktur.
Bundan dolayıdır ki; güzelin ve çirkinin anlamsızlığı böyle absürt bir şekilde kendini devasa biçimde var eder.
Ve bu yüzden çoğu şeyleri insanlar böyle kavramlaştırdıkları için bazı gerçek sonuçlar yerine mantık dışı şeyler kendine yer bulur bu yaşam dediğimiz yerde.
Ve gerçekten de insan her şeye alışır.
Evet, hâlâ şunu iddia edebilirsiniz: Bizler iyi insanlarız. Bizler gerçekçi insanlarız.
İyiyi ve kötüyü analiz eder ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu rahatça ve gerçek bir şekilde ortaya koyabilirsiniz.
Tıpkı alışkanlıklarımızın gerçekte iyiyi ve kötüyü ayırma yetisinin yoksun olmadığını ve bunun düpedüz bir tembellik göstergesi olmadığını savunduğunuz gibi.
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / İtici Güç
You are now alone in that world of values that you take seriously.
Now all you have to do is show your stupidity by teaching your stupidity new dances.
Meral Meri
'İnsanların daima saklı olan şeylerin peşinden gitmelerinin gerçek nedeni şudur;
saklamaya çalıştıkları veya bulmaya çalıştıkları şeylerin adı aslında mücadele vermedikleri yegâne gerçekleridir insanların.'
Meral Meri
"When your sense of responsibility doesn't develop enough, you can throw them under the rug instead of solving problems."
Meral Meri
Why do I always have to put myself at the center as the source of the problem?
Meral Meri
🗽 🗽 🗽
#TheAirTheLandAndTheSea
If you have a lot of unhappiness right now and you are still happy and there is only one reason for it, this is a really bad feeling for one.
Meral Meri
Doğrusunu isterseniz; kardeşlerini kuyuya atanlarla yaşamak zordu, hatta imkansızdır denilebilirdi bu dünya için.
İnsan yoruluyordu; hem içerisiyle hem de dışarısıyla mücadele ettiğinde.
İnsan için böyle durumlarda yapacağı en güzel şey yine de umut etmekti, sevmekti en güzel şeyleri yeniden.
Ve doğasını unutmamalıydı, ona daima sımsıkı sarılmalıydı, ama insanca, elbette yeniden.
Meral Meri
-Pekala; umarım ani beyin hasarının şiddetli ısırığa sebep olduğunu biliyorsundur dostum.
Hatta ısırma güdüsü o kadar kuvvetliymiş ki, adamın ağzını bir levyeyle açmayı denemişler.
-Bunu nereden biliyorsun?
-Okudum. Sen okuma biliyor musun, seni cahil serseri?
Esaretin Bedeli & The Shawshank Redemption
Görünürde erkeğin yönettiği dünyayı arka planda bir kadının yönettiği hepimizce malum bir gerçektir.
Dünden - bugüne bu yaşanmıştır ve yaşatılıyordur.
Dünya bunu öğrenmiştir.
Peki neden dünya sürekli olarak bu şekilde ezbere dayalı yönetiliyor?
Düşünen insanlar için bu muazzam bir sorudur ve eşitsizliği sergilemektedir.
Meral Meri
Her gün yapılan haksızlıklara boyun eğen insanlar; kavgadan ve ölmekten veya öldürmekten korkuyorlardı.
Elbette onaylanacak şeyler değildir bunlar.
Öte yandan insan düşünüyor bir sorunu çözmek için: Neden kavga etmem gerekiyor, neden ölmem gerekiyor ve neden öldürmem gerekiyor?
İnsanlar sorunları çözmenin bunlar olduğuna inanmalarının tek gerçeği elbette kendi pasif ürünlerinin bir sonucuydu.
Ne demektir bu? İnsanlar her şeye gerektiği zaman- gerektiği ölçüde müdahale etmediklerinde; büyük, çirkin ve çürük hasatlar elde edebilecekleri bir tarlaya sahip olurlardı.
Bu geç idrak sonucunda büyük -devasa sorunları çözmek için; kavga, ölmek veya öldürmek sonucunu elde ederlerdi.
Ve işin sonunda bunları yapmak her şeyi çözmediği gibi zaten çoğunlukla da yapılmazdı.
Öte yandan "zaten yapılmamalıdır" sonucu herkesçe kabul edilebilir bir gerçektir.
O halde şunu diyebiliriz; neden sorumluluk sahibi olmadan bu dünyada bir hayvandan daha aşağı yaşıyorsun ey insan?
Bazı insanlar eminim şöyle diyecektir: Dünya keyfiyet yeri değildir, elbette sıkıntılar (MUSÎBETLER) yaşayacağız vs.
İnsanların çoğu her zaman bahanelere sarılarak yaşamayı irade sayabilir. Veya bunu bir kader olarak niteleyebilir.
Allah insanlara akıl vermiştir. Bu aklı siz dünyanın içine edin diye vermemiştir.
Kısacası; dünya sizin gibi sorumsuzlardan usandı artık!
Bugün yapılan her sorumsuz davranış kuşkusuz bugün beni yarın ise sizi bulacaktır.
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / Çürük Hasatlar
Gerçekleri her gün besleyip büyüten aciz insanlar gerçeklerle yüzleşip konuşamazlardı ...
Konuşanları da susturmak için; gerekirse iftira, gerekirse hakaret ve gerekirse elbette linç edilebilirlerdi.
Bu hakka sahip olduğunu sanan insanlar bunları normalleştirerek de bunlarla övünç duyarlardı.
Bu sebepledir ki; gösterdiğiniz hoşgörü ve sabrın adı da bu noktada yozlaştırılarak önümüze gelebilirdi.
Meral Meri
İnsanların pis nefisleriyle (Nefs-Öz Varlık) hedefledikleri kişilerin hiçbir şekilde hiçbir şeyi kanıtlayamayacakları. pozisyonları gördükleri
ve bildiklerinden emin oldukları zaman; insanlık dışı (adi-alçak) eylemlerini uygulamaya başlarlar.
Buna ister ailenin zayıflığı , ister toplumun zayıflığı, ister hukukun zayıflığı deyiniz ama hiçbir şey değişmeyecektir.
Bu nedenle düşünen insan bilsin ki; "Yalnızlık Allah'a mahsustur.(yaraşır)"
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / Keyfiyet Değil Zorunluluk
“Though bitter, good medicine cures illness.
Though it may hurt, loyal criticism will have beneficial effects.”
Sima Qian
'İnsanların yaptıkları ve yaydıkları o çirkin ,o düzensiz manzaralarını gördükçe öldüm veya oldum.
Ama yeniden doğmadığım kesindi.'
Meral Meri
'Herkes kötü ebeveynlerini suçlayarak "Toplumun ana sorunu budur." derse; o sorumlu tuttuğunuz ebeveynlerinizin de ebeveynlerine ve onların da ebeveynlerine kadar inmek zorunda kalırdık.
Eğer radikal bir çözüm istiyorsak bir suçlu aramak veya kaynak göstermek yerine önce kendimizi görmekle işe başlayabiliriz.'
Meral Meri
'İnsanlar bir inanışı azınlıklara bölerek onun aynı şey ama farklı olduğunu iddia ederek kardeşlikten bahsederse eğer; ortada ciddi bir inanç sorunu vardır demektir.
İnsanlar kimi niçin böldüğünü fark etmezler belki - belki de kimi niçin böldüklerini gayet iyi biliyor olabilirler...
Ama bu onların güzel bir şeyi -gerçek bir şeyi -bir bütünü bozmadıkları ve onu linç etmedikleri anlamına gelmez.'
Meral Meri
'Yaşam için en sağlıklı iletişimler cinsiyet gözetmeden yapılması mümkün ve gerçek olan iletişimlerdir yalnızca.
Ve gerçek toplum ahlâkı cinsiyet ayırt etmez.
Ve etmemelidir de.'
Meral Meri
'Manayı kısıtlama - eksikleri gidermek için oluşan yere göre tamamla.
Hem ortada ol hem de kendinde ol.
Bir şeyden yüz tane varsa hepsini aynı sanma.'
Meral Meri
İnsanlar tanıştıkları yeni kişilere öncelikle yalanlarını sunmayı öğrenmiştir veya öğretiliyordur veya öğrenecektirler.
Çünkü bulunmadan kirlenemeyiz ve yine bulunmadan arınmaktan bahsedemeyiz birbirimize.
Çünkü dürüstlüğün geçiş noktaları başlangıçlarda hafife alınan en güçlü ama en basit resmi çizen değerimizdir.
Halbuki dürüstlük sıkıca sarılan bir hazinedir (güven) ama o bile kendini değerli hissetmek ister çoğu zaman.
Bu nedenle öğrenmemiz gereken şeyler yalanlarımızın kazançları veya kayıpları değil; kişinin öz saygısı için kendine ve çevresine ne vereceği ve neler alacağı olmalıdır.
Yoksa yalan da bir oyundur (Sanat) ve rol dağıtımı için önce bir meydan arar kendine ve daha sonra da bir oyuncu (gönüllü) ister kendine. Tıpkı dürüstlük gibi.
Meral Meri /Eski Yel Değirmeninden Notlar /Küçük Devasa Mucizeler
15.11.20.İst.
Yes dear autumn; here we meet you again.
Yeah, I know you miss him.
Yes, of course I missed him too.
Yes I know we were collecting the last flowers from you.
But these are now hidden in that rainbow.
Tell me now! Where is God's home?
Because I want to marry him right away.
Please, please tell me now!
Where is God's home?
Maybe Next Year - by Merl Meri
~🍂💟💙 ❤ ️ 🍁
Tuesday, November 10. 2020
'Öyle bir yerden bölüyorsun ki beni; sonra eşitlik diye bir şey başlıyor ve ben başka zamanın içine düşen sis oluyorum...'
Meral Meri
“Wherever you find a great man, you will find a great mother or a great wife standing behind him -- or so they used to say. It would be interesting to know how many great women have had great fathers and husbands behind them.”
― Dorothy L. Sayers, Gaudy Night
“Facts are like cows. If you look them in the face long enough, they generally run away.”
― Dorothy L. Sayers
Gerrit van Honthorst (Nov 4, 1592 - April 27, 1656, Dutch)
Childhood of Christ, c. 1620.
“I love inscriptions on flyleaves and notes in margins, I like the comradely sense of turning pages someone else turned, and reading passages someone long gone has called my attention to.”
― Helene Hanff, 84, Charing Cross RoadThis age is now the age of digital bosses.
The goal is not to socialize on social media, this is (to be Puppet) is the very environment of manipulation.
This is Isolating information, this is taming knowledge; this is the age of herding them like sheep.
In short: The world was not so dark in the land of candles.
― Meral Meri
Biliyorum, sen bugünlerde sislerin arasında kaybolmuş bir yusufçuksun.
Biliyor musun, ben de senin gibiyim;
Ayaklarım çıplak yürüyorum o köprüye doğru...
Belki yan yana gelebiliriz diye, nefesimi tutup öyle yürüyorum.
Biliyorum, ellerinde sonbahar yapraklarının o hüzünlü dalgalanması var.
Ve bu sisin içinde tıpkı benim gibi, sen de bir iyilik perisi arıyorsun.
Ama onların kanatları çok önceden kırılmıştı.
Sen bunu hatırlamıyorsun.
Kim bilir belki de onlar öldüler şimdi.
Belki de bizim gibi sadece sislere ve köprülere sahiptiler.
Bunu bilemeyiz küçüğüm.
Ama güneşe inanman anlamına geliyor tüm bunlar.
Biliyorum, bu çok karışık, küstah ve şımarık bir çağ.
Keşke keşke, yeniden o fakirliğin kavuşturma gücüne sahip olsaydık.
Böylelikle sisler dağılır ama köprü kalırdı aramızda.
İşte küçüğüm, işte ben bundan dolayı çıplak ayakları seçtim senin uğruna.
Biliyorum, sen bugünlerde sislerin arasında kaybolmuş bir yusufçuksun.
Ve en sevilen Japon çiçeğisin dolaşan aramızda.
Yaşamaya devam et küçüğüm- sen yaşamaya hürriyetle devam et!
Meral Meri /Söğüt Ağacının Gölgesinde /Kiraz Çiçeği
05.11.20.İst.