'İnsanların daima saklı olan şeylerin peşinden gitmelerinin gerçek nedeni şudur;
saklamaya çalıştıkları veya bulmaya çalıştıkları şeylerin adı aslında mücadele vermedikleri yegâne gerçekleridir insanların.'
Meral Meri
Her şeyinizin ve her şeyin bittiği yere kadar küçük serçeler gibi hayata emeklemeye devam edeceğiz. Meral Meri ... Do I have to know?
'İnsanların daima saklı olan şeylerin peşinden gitmelerinin gerçek nedeni şudur;
saklamaya çalıştıkları veya bulmaya çalıştıkları şeylerin adı aslında mücadele vermedikleri yegâne gerçekleridir insanların.'
Meral Meri
"When your sense of responsibility doesn't develop enough, you can throw them under the rug instead of solving problems."
Meral Meri
Why do I always have to put myself at the center as the source of the problem?
Meral Meri
🗽 🗽 🗽
#TheAirTheLandAndTheSea
If you have a lot of unhappiness right now and you are still happy and there is only one reason for it, this is a really bad feeling for one.
Meral Meri
Doğrusunu isterseniz; kardeşlerini kuyuya atanlarla yaşamak zordu, hatta imkansızdır denilebilirdi bu dünya için.
İnsan yoruluyordu; hem içerisiyle hem de dışarısıyla mücadele ettiğinde.
İnsan için böyle durumlarda yapacağı en güzel şey yine de umut etmekti, sevmekti en güzel şeyleri yeniden.
Ve doğasını unutmamalıydı, ona daima sımsıkı sarılmalıydı, ama insanca, elbette yeniden.
Meral Meri
-Pekala; umarım ani beyin hasarının şiddetli ısırığa sebep olduğunu biliyorsundur dostum.
Hatta ısırma güdüsü o kadar kuvvetliymiş ki, adamın ağzını bir levyeyle açmayı denemişler.
-Bunu nereden biliyorsun?
-Okudum. Sen okuma biliyor musun, seni cahil serseri?
Esaretin Bedeli & The Shawshank Redemption
Görünürde erkeğin yönettiği dünyayı arka planda bir kadının yönettiği hepimizce malum bir gerçektir.
Dünden - bugüne bu yaşanmıştır ve yaşatılıyordur.
Dünya bunu öğrenmiştir.
Peki neden dünya sürekli olarak bu şekilde ezbere dayalı yönetiliyor?
Düşünen insanlar için bu muazzam bir sorudur ve eşitsizliği sergilemektedir.
Meral Meri
Her gün yapılan haksızlıklara boyun eğen insanlar; kavgadan ve ölmekten veya öldürmekten korkuyorlardı.
Elbette onaylanacak şeyler değildir bunlar.
Öte yandan insan düşünüyor bir sorunu çözmek için: Neden kavga etmem gerekiyor, neden ölmem gerekiyor ve neden öldürmem gerekiyor?
İnsanlar sorunları çözmenin bunlar olduğuna inanmalarının tek gerçeği elbette kendi pasif ürünlerinin bir sonucuydu.
Ne demektir bu? İnsanlar her şeye gerektiği zaman- gerektiği ölçüde müdahale etmediklerinde; büyük, çirkin ve çürük hasatlar elde edebilecekleri bir tarlaya sahip olurlardı.
Bu geç idrak sonucunda büyük -devasa sorunları çözmek için; kavga, ölmek veya öldürmek sonucunu elde ederlerdi.
Ve işin sonunda bunları yapmak her şeyi çözmediği gibi zaten çoğunlukla da yapılmazdı.
Öte yandan "zaten yapılmamalıdır" sonucu herkesçe kabul edilebilir bir gerçektir.
O halde şunu diyebiliriz; neden sorumluluk sahibi olmadan bu dünyada bir hayvandan daha aşağı yaşıyorsun ey insan?
Bazı insanlar eminim şöyle diyecektir: Dünya keyfiyet yeri değildir, elbette sıkıntılar (MUSÎBETLER) yaşayacağız vs.
İnsanların çoğu her zaman bahanelere sarılarak yaşamayı irade sayabilir. Veya bunu bir kader olarak niteleyebilir.
Allah insanlara akıl vermiştir. Bu aklı siz dünyanın içine edin diye vermemiştir.
Kısacası; dünya sizin gibi sorumsuzlardan usandı artık!
Bugün yapılan her sorumsuz davranış kuşkusuz bugün beni yarın ise sizi bulacaktır.
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / Çürük Hasatlar
Gerçekleri her gün besleyip büyüten aciz insanlar gerçeklerle yüzleşip konuşamazlardı ...
Konuşanları da susturmak için; gerekirse iftira, gerekirse hakaret ve gerekirse elbette linç edilebilirlerdi.
Bu hakka sahip olduğunu sanan insanlar bunları normalleştirerek de bunlarla övünç duyarlardı.
Bu sebepledir ki; gösterdiğiniz hoşgörü ve sabrın adı da bu noktada yozlaştırılarak önümüze gelebilirdi.
Meral Meri
İnsanların pis nefisleriyle (Nefs-Öz Varlık) hedefledikleri kişilerin hiçbir şekilde hiçbir şeyi kanıtlayamayacakları. pozisyonları gördükleri
ve bildiklerinden emin oldukları zaman; insanlık dışı (adi-alçak) eylemlerini uygulamaya başlarlar.
Buna ister ailenin zayıflığı , ister toplumun zayıflığı, ister hukukun zayıflığı deyiniz ama hiçbir şey değişmeyecektir.
Bu nedenle düşünen insan bilsin ki; "Yalnızlık Allah'a mahsustur.(yaraşır)"
Meral Meri/Eski Yel Değirmeninden Notlar / Keyfiyet Değil Zorunluluk
“Though bitter, good medicine cures illness.
Though it may hurt, loyal criticism will have beneficial effects.”
Sima Qian
'İnsanların yaptıkları ve yaydıkları o çirkin ,o düzensiz manzaralarını gördükçe öldüm veya oldum.
Ama yeniden doğmadığım kesindi.'
Meral Meri
'Herkes kötü ebeveynlerini suçlayarak "Toplumun ana sorunu budur." derse; o sorumlu tuttuğunuz ebeveynlerinizin de ebeveynlerine ve onların da ebeveynlerine kadar inmek zorunda kalırdık.
Eğer radikal bir çözüm istiyorsak bir suçlu aramak veya kaynak göstermek yerine önce kendimizi görmekle işe başlayabiliriz.'
Meral Meri
'İnsanlar bir inanışı azınlıklara bölerek onun aynı şey ama farklı olduğunu iddia ederek kardeşlikten bahsederse eğer; ortada ciddi bir inanç sorunu vardır demektir.
İnsanlar kimi niçin böldüğünü fark etmezler belki - belki de kimi niçin böldüklerini gayet iyi biliyor olabilirler...
Ama bu onların güzel bir şeyi -gerçek bir şeyi -bir bütünü bozmadıkları ve onu linç etmedikleri anlamına gelmez.'
Meral Meri
'Yaşam için en sağlıklı iletişimler cinsiyet gözetmeden yapılması mümkün ve gerçek olan iletişimlerdir yalnızca.
Ve gerçek toplum ahlâkı cinsiyet ayırt etmez.
Ve etmemelidir de.'
Meral Meri
'Manayı kısıtlama - eksikleri gidermek için oluşan yere göre tamamla.
Hem ortada ol hem de kendinde ol.
Bir şeyden yüz tane varsa hepsini aynı sanma.'
Meral Meri
İnsanlar tanıştıkları yeni kişilere öncelikle yalanlarını sunmayı öğrenmiştir veya öğretiliyordur veya öğrenecektirler.
Çünkü bulunmadan kirlenemeyiz ve yine bulunmadan arınmaktan bahsedemeyiz birbirimize.
Çünkü dürüstlüğün geçiş noktaları başlangıçlarda hafife alınan en güçlü ama en basit resmi çizen değerimizdir.
Halbuki dürüstlük sıkıca sarılan bir hazinedir (güven) ama o bile kendini değerli hissetmek ister çoğu zaman.
Bu nedenle öğrenmemiz gereken şeyler yalanlarımızın kazançları veya kayıpları değil; kişinin öz saygısı için kendine ve çevresine ne vereceği ve neler alacağı olmalıdır.
Yoksa yalan da bir oyundur (Sanat) ve rol dağıtımı için önce bir meydan arar kendine ve daha sonra da bir oyuncu (gönüllü) ister kendine. Tıpkı dürüstlük gibi.
Meral Meri /Eski Yel Değirmeninden Notlar /Küçük Devasa Mucizeler
15.11.20.İst.
Yes dear autumn; here we meet you again.
Yeah, I know you miss him.
Yes, of course I missed him too.
Yes I know we were collecting the last flowers from you.
But these are now hidden in that rainbow.
Tell me now! Where is God's home?
Because I want to marry him right away.
Please, please tell me now!
Where is God's home?
Maybe Next Year - by Merl Meri
~🍂💟💙 ❤ ️ 🍁
Tuesday, November 10. 2020
'Öyle bir yerden bölüyorsun ki beni; sonra eşitlik diye bir şey başlıyor ve ben başka zamanın içine düşen sis oluyorum...'
Meral Meri
“Wherever you find a great man, you will find a great mother or a great wife standing behind him -- or so they used to say. It would be interesting to know how many great women have had great fathers and husbands behind them.”
― Dorothy L. Sayers, Gaudy Night
“Facts are like cows. If you look them in the face long enough, they generally run away.”
― Dorothy L. Sayers
Gerrit van Honthorst (Nov 4, 1592 - April 27, 1656, Dutch)
Childhood of Christ, c. 1620.
“I love inscriptions on flyleaves and notes in margins, I like the comradely sense of turning pages someone else turned, and reading passages someone long gone has called my attention to.”
― Helene Hanff, 84, Charing Cross RoadThis age is now the age of digital bosses.
The goal is not to socialize on social media, this is (to be Puppet) is the very environment of manipulation.
This is Isolating information, this is taming knowledge; this is the age of herding them like sheep.
In short: The world was not so dark in the land of candles.
― Meral Meri
Biliyorum, sen bugünlerde sislerin arasında kaybolmuş bir yusufçuksun.
Biliyor musun, ben de senin gibiyim;
Ayaklarım çıplak yürüyorum o köprüye doğru...
Belki yan yana gelebiliriz diye, nefesimi tutup öyle yürüyorum.
Biliyorum, ellerinde sonbahar yapraklarının o hüzünlü dalgalanması var.
Ve bu sisin içinde tıpkı benim gibi, sen de bir iyilik perisi arıyorsun.
Ama onların kanatları çok önceden kırılmıştı.
Sen bunu hatırlamıyorsun.
Kim bilir belki de onlar öldüler şimdi.
Belki de bizim gibi sadece sislere ve köprülere sahiptiler.
Bunu bilemeyiz küçüğüm.
Ama güneşe inanman anlamına geliyor tüm bunlar.
Biliyorum, bu çok karışık, küstah ve şımarık bir çağ.
Keşke keşke, yeniden o fakirliğin kavuşturma gücüne sahip olsaydık.
Böylelikle sisler dağılır ama köprü kalırdı aramızda.
İşte küçüğüm, işte ben bundan dolayı çıplak ayakları seçtim senin uğruna.
Biliyorum, sen bugünlerde sislerin arasında kaybolmuş bir yusufçuksun.
Ve en sevilen Japon çiçeğisin dolaşan aramızda.
Yaşamaya devam et küçüğüm- sen yaşamaya hürriyetle devam et!
Meral Meri /Söğüt Ağacının Gölgesinde /Kiraz Çiçeği
05.11.20.İst.
Kolaydı,hem de çok kolaydı; resimleri yan yana getirmek.
İki kalp buluşurdu; bu nadir olurdu...
Ama o da kolaydı, hem de çok kolaydı onları da buluşturmak.
Uzaya gitmek zordu; fakat hayal edilebilirdi ve işin tuhafı bunu yapmak da kolaydı.
Peki neydi zor olan?
İşte burada sessizlik başlardı.
Peki neydi zor olan?
İşte burada cesaret kaçardı.
Peki neydi zor olan?
Mücadelene değer hiçbir başlangıç doğuramamaktı.
Peki neydi seni doğrudan-yanlışa inciten şeyin adı?
İşte burada masumiyet solardı;
Sorgulamaya değer hiçbir zafer - hiçbir hezimet budanmadığında.
Meral Meri /Söğüt Ağacının Gölgesinde / Değerler Kaybı
02.11.20.İst.
Artist: Edward Steichen (American, 1879–1973)